Rtm Clinic
Rtm Clinic İngilizce Sayfası

Bize Ulaşın

shape shape

Diz Kireçlenmesi

Gonartroz
 
Tedavide kalıcı şifaya ulaşmak, ancak hastalıkların kaynağını ortadan kaldırmakla mümkündür. RTM, hastalıkları “kaynak-neden-sonuç” ilişkisi içinde değerlendirir ve “kaynağı” ortadan kaldırmayı planlayarak tedavi sürecinde kalıcı şifayı hedefler.
 
Diz kireçlenmesi dendiğinde, akla bu bölgede bir birikim oluşması gelse de, esasen eklemi koruyan kıkırdak dokusundaki kayıp nedeniyle meydana gelmekte ve şiddetli ağrılara ya da hareket kısıtlılığına sebep olabilmektedir.
 
RTM sisteminde Diz Kireçlenmesine yaklaşım modern ve diğer tıp ekollerinden oldukça farklıdır. RTM sisteminde hedef; Bireye özgü dizde kireçlenmeye sebep olan nedenlerin ortaya konup hastalığın kaynak kısmını tespit etmektir. Tedavide ise diz kireçlenmesinin kaynak kısmı ortadan kaldırılarak dizin eklem fonksiyonlarının normalleşmesi hedeflenmektedir.
 
Kısaca diz kireçlenmesine (Gonartroz) bakalım…
 
Diz Kireçlenmesi (Gonartroz) Nedir?
Halk arasında kireçlenme olarak bilinen Gonartroz, diz ekleminde kıkırdak kaybı oluşmasına verilen isimdir. Sanılanın aksine dizde bir birikme değil, bir kayıp söz konusudur. Artroz kelimesinin Türkçe karşılığı ise eklem hastalığıdır.
 
Diz Kireçlenmesi Neden Olur?
Eklemlerde bulunan kemiklerin ucu sağlam bir yapı olan kıkırdakla kaplıdır. Kemiklerin arasında bir yastık görevi gören kıkırdak, eklemin hareket edebilmesi için kaygan bir yüzey sağlamaktadır. Kireçlenme durumunda ise aşınma sebebiyle kıkırdak yapısı bozularak eklemde ağrı, şişlik ve hareket zorluğuna yol açar.
 
Dizde Kireçlenmenin Belirtileri Nelerdir?
Diz ağrısı, hareket zorluğu, eklem hareketi sırasında ses gelmesi, merdiven kullanırken ağrının artması, dizlerde şekil bozukluğu gibi belirtiler, dizde kireçlenmeye işaret edebilmektedir.
 
Gonartrozun tipleri var mıdır? Her gonartroz aynı mıdır?
Her gonartroz aynı değildir ve derecesi de farklıdır. Muayene bulguları ve görüntüleme ile evresi belirlenerek buna göre tedavi belirlenebilir. Artroz genel olarak ikiye ayrılır:
 
Birincil (primer) artroz:
Belli bir sebebi yoktur. Çoğunlukla genetik faktörler, aşırı kilo, genel eklem gevşekliği, yaşlanma gibi sebeplerden kaynaklandığı düşünülür. Başlangıç bölgesi genelde parmak eklemleri ve omurgadır. Sonrasında diz bölgesindeki yakınmalar başlar ve çoğunlukla hekime başvurmaya sebep olan diz eklemi artrozudur. Genelde 50’li yaşlardan itibaren başlar ve yavaş yavaş ilerleyerek daha ileri yaşlarda bazen ameliyat gerektirebilir
 
ikincil (sekonder) artroz:
Vakaya yol açan sebepler genellikle travma ile meydana gelen eklem içi kırık, menisküs, ön çapraz bağ yırtıkları, enfeksiyon, doğumsal anomaliler ve romatoid artrit gibi iltihaplı eklem hastalıklarıdır. Erken yaşta görülen ve daha hızlı ilerleyen gonartroz tipi çoğunlukla sekonderdir.
 
Diz Kireçlenmesi Tanısı Nasıl Konulur?
Hastalık öyküsü ve şikâyetler dinlenir. Fiziki muayene ile dizdeki hassasiyete bakılır. Radyolojik görüntüleme yapılır. Diz eklem aralığında kıkırdak kaybıyla daralma, eklem yüzeyinde deformasyon ve kemik sivrilikleri görülmesiyle birlikte tanı konur.
 
RTM Sisteminde DİZ KİREÇLENMESİ Yaklaşımı
RTM Sisteminde Diz Kireçlenmesi (Gonartoz) Nedeni
Bedenimiz hareket üzerine dizayn edilmiştir. Bedenimizde görsel hareket kurgusu ise eklemler üzerinden yürütülür. Hücrelerdeki hareket algısı ne ise eklemlerde de aynıdır. Bu nedenle yenilenme süreçlerini de eklem faaliyetlerine göre kurgularlar. En çok yük binen eklemler de en çok yenilenmeyi hak eder.
 
Eklemlerin yenilenmesinde hormonlardan enzimlere, detoks süreçlerinin yürütülmesinden dolaşıma kadar birçok yardımcı faaliyet devreye girer. Yenilenme süreci devreye girdiğinde enzimler harekete geçer, yenilenmede ortaya çıkan atıklar dolaşım ile uzaklaştırılarak böbrekler ve ter yolu ile dışarı atılır.
 
Bu şekilde hem eklemlerdeki yenilenme gerçekleşir hem de atıklar uzaklaştırılarak doku mimarisi tamamlanır.
 
Bedende yeni ayarların devreye girmesine neden olan Hastalık Triadı denilen kaynak modeli vardır. Bedende Kirlenme, Sistem bozuklukları ve DNA’da kod değişikliğinin (Epigenetik) meydana geldiği bu üçlü yapı diz kireçlenmesinde (gonartozda) şöyle işlemektedir;
 
Bedende Kirlenme;
Çevreden maruz kaldığımız toksinler, ya da hücresel düzeyde devam eden metabolik faaliyetlerin artması sonucunda bedende toksik yük artışı olmaktadır. Bu toksik yüklerin bedenden atılımı detoks Organları (Karaciğer, Böbrek, Akciğer ve Deri) marifetiyle gerçekleşmektedir.
 
Sistemlerde Bozulma;
Detoks sistemlerindeki bozukluk, hormonal ya da dolaşım sistemlerinde bir aksama olması da diz ekleminin yenilenme faaliyetlerini direkt etkilemektedir. Bedende yürütülen her eylemde olduğu gibi eklemlerdeki yenilenme süreçleri de DNA kodlarında kayıtlı olan bilgi ile organize edilir. Yaklaşık 6-7 aylık periyotlarda yenilenme süreçleri tamamlanır.
 
Bedende kirlenme artışı ve sistemlerinin bozulması neticesinde eklem aralığında eklem yenilenmeleri neticesinde ortaya çıkan atıklar uzaklaştırılamayacağı için beden eklem yenilenme periyodunu 6 aylık periyotlar yerine 12 aylık yeni yenilenme periyotları olarak devreye alma gereksinimi duymaktadır. Bu değişiklik bedende bilgi değişiklik düzeyinde olacak ve en nihayetinde DNA’da kod değişikliği (Epigenetik Değişiklik) meydana gelecektir. Bilgi formundaki bu değişiklik neticesinde eklem yenilenme süreçleri uzayacak ve dizlerde kireçlenme dediğimiz hadise meydana gelecektir.
 
RTM Sisteminde Diz Kireçlenmesi (Gonartoz) Hastalığının Tedavisi
RTM Sisteminde amaç direkt olarak dizlerde sorun olan bölgeyi hedef alan baskılayıcı bir tedavi değildir. Yukarıda bahsettiğimiz gonartrozun kaynağını oluşturan Hastalık Triadının ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. RTM Sisteminde buna Tedavi Triadı denmektedir.
Tedavi Triadı; bedende normal denge durumuna dönüş için detoks sürecinin başlatılması, aksayan sistemlerdeki dengesizliğin giderilmesi ve DNA’daki epigenetik değişikliklerin tersine döndürülmesi süreçlerini kapsar.
 
Bu süreç tamamen kişiye özgü planlanmaktadır.
 
Tedavi triadının ana omurgası RTM Fitoterapötikleridir. Fitoterapi protokolü kişinin ayrıntılı alınan anamnez, laboratuar ve görüntüleme bulguları ile RTM kliniklerine özgü yapılan ölçümler değerlendirilerek belirlenmektedir.
 
RTM Fitoterapi protokolü ile hastalığın kaynak kısmını oluşturan hastalık triadı geri çekilerek şifa amaçlanmaktadır. Bitkilerin tohum kısımları ile bedenin bilgilendirilmesi sağlanarak, yeni ayar sabitlerini belirleyen DNA’daki epigenetik değişikliklerin normale döndürülmesi hedeflenir. Bitkilerin yapraksı kısımları kullanılarak, bilgi altyapısının normalleşmesi sürecine bedenin uyum sağlaması, detoks faaliyetlerinin hızlanması, ilgili sistemlerin devreye girmesiyle tedavi triadı tamamlanmaktadır. Zaten hastalık triadını geri döndüren bu tedavi triadı, bedenin kendiliğinden norm formuna geçmesini sağlayacaktır.
 
Ayrıca, hem bedeni desteklemek hem de tedavi sürecini hızlandırmak maksadıyla RTM fitoterapötiklerine ek olarak Ozon, Hacamat, Akupunktur, diz içi eklem enjeksiyonları, Manyetik alan tedavisi gibi 25’e yakın geleneksel tıp yöntemi, hastanın ihtiyacına ve hastalığın kişiye özgü seyrine göre planlanmaktadır.
 
Sıkça Sorulan Sorular
 
Diz Kireçlenmesi Riski Kimlerde Daha Fazladır?
50 yaşın üstündeki kişilerde daha sık görülür..Aşırı kilolu veya ağır yük taşıyan kişilerin diz ekleminde, yağ dokularına salınan bazı enzimlerin de etkisiyle eklemlerdeki dejenerasyon daha fazladır ve hızlı gelişir. Aynı hareketlerin sürekli tekrarlandığı işlerde çalışan veya uzun süre ayakta kalanlarda da hastalık daha şiddetli ve daha erken yaşlarda görülebilmektedir.
 
Gonartroz engellenebilir bir hastalık mıdır?
Gonartroz, geciktirilebilen ancak engellenemeyen bir hastalıktır. Daha çok genetik faktörlere dayalı olup, ebeveyn veya daha önceki kuşaklardaki bir akrabadan geçiş yapabilir. Öte yandan kardeşlerden sadece birinin hastalığa yakalanması ve diğerinin yakalanmaması sık görülen bir durumdur.
 
Gonartrozun beslenmeyle ilgisi var mıdır? Sağlıklı beslenmeyle önlenebilir mi?
Düzenli ve dengeli beslenip aşırı kilo alımını ve obeziteyi önlemek hastalık belirtilerinin erken ve şiddetli biçimde ortaya çıkmasına engel olabilir.
 
Diz içi enjeksiyonların gonartroz tedavisinde yeri var mıdır?
Gonartroz tedavisinde diz içine enjeksiyon ile ilaçlar verilebilir. Öncesinde lokal anestezi uygulamaya gerek yoktur çünkü doğru noktaya uygun şekilde uygulandığında acı vermeyecektir.
 
Fizik tedavi gonartroza iyi gelir mi?
Fizik tedavi ve rehabilitasyon herkese olduğu gibi gonartroz hastaları için de faydalıdır. Özellikle kalça ve diz üstü kaslarının güçlenmesi, diz kireçlenmesi yaşayan bir kişinin ayakta durmasına destek olacaktır. Ayrıca gerekirse ileri yaşlarda yapılacak olan bir protez operasyonun da başarısını artırır.
 
Gonartrozda ne zaman ameliyat gerekir?
Eklemin tümünü etkileyen oldukça ileri evredeki vakalarda
Günlük yaşam aktiviteleri önemli seviyede kısıtlanmışsa
Fizik tedavi ve diğer yöntemler yeterli gelmiyorsa
Eklem hareketleri kısıtlanmışsa
İleri evre gonartroz ve obezite mevcutsa
 
Gonartrozda kıkırdak ve kök hücre nakli yapılabilir mi?
Gonartroz tedavisinde kıkırdak ve kök hücre nakli yapılabilmektedir. Literatürde otolog osteokondral transfer ya da mozaikplasti olarak anılan yöntemde, kişinin kendisinden alınan, kemik ve kıkırdaktan oluşan silindirik parçalar ameliyatla ihtiyaç olan bölgeye nakledilir. Diz bölgesinde aşınma ve yüklenme bulunmayan noktalardan özel aletler ile alınan parçalar, hasarlı kısma yerleştirilerek bölge güçlendirilir.
 
Kişinin kendisinden alınan bir parçadan elde edilen “kıkırdak hücrelerinin”, özel belgeli kök hücre laboratuvarında çoğaltıldıktan sonra, ikinci bir operasyonla hasarlı bölgeye yerleştirilmesi işlemine, otolog kondrosit transplantasyonu denilmektedir. Sürekli gelişmekte olan bu yöntemde, kişinin sağlam kıkırdak bölgesinden toplu iğne başı kadar bir parça alınır ve Türkiye’de de az sayıda bulunan özel donanımlı kök hücre laboratuvarına gönderilerek 3-4 hafta süreyle kök hücrelerin çoğalması beklenir. Ardından laboratuvardan soğuk zincirle gelen hücreler yenilenmeye ihtiyaç duyulan alana nakledilmektedir.
 
Kireçlenme Vücudun Hangi Bölgelerini Etkiler?
Eklemlerde meydana gelen ağrılı kireçlenme durumu, yük altında görev yapan dizler, ayak bilekleri, bel ve kalça bölgelerde, ayrıca omuz, dirsekler, el eklem ve bilekleri ve hatta çene ekleminde dahi rastlanabilen bir sağlık sorunudur.
 
Artroskopik Temizlik Nedir?
Kelime anlamı “Eklemin içine bakmak” olan Artroskopi ile Fiberoptik cihazlar kullanılarak eklemlerin iç kısmı görüntülü şekilde muayene edilebilmektedir. Bu sayede eklem açılmadan iç dokulardaki hastalık, hasar ve yaralanmalar tespit edilebilir ve tedavisi yapılabilir.
 
Artroskopik tedavinin en sık uygulandığı eklemler diz, dirsek, ayak ve el bileği, omuz, kalça ve ayak başparmağında bulunanlardır. Eklem dışında bulunan ama artroskopik teknoloji cihazları kullanılarak yapılan işlemlere ise “endoskopik” girişimler denir.
 
Protez Cerrahisi Nasıl Yapılır?
Diz kireçlenmelerinde, eklem kıkırdağının ileri seviyede bozulması ve diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kalması durumunda, diz protezi seçeneği düşünülebilir. Bu ameliyatta, bozulan yüzeyler uygun teknikle çıkarılır ve diz görevini taklit eden suni yüzeyler olan protezler bölgeye yerleştirilir. Bu uygulama günümüz teknolojisinde yararlı sonuçlar verse de, yapay bir dizin tam olarak normal bir diz işlevi sağlaması beklenemez.
 
Kireçlenme ağrısına ne iyi gelir?
Kireçlenmenin sebep olduğu eklem ağrılarının kontrol altına alınmasında soğuk ve sıcak kompres uygulamanın etkili olduğu belirtilmiştir. Kireçlenme ağrısına iyi gelen doğal yöntemler arasında şişkinlik ve ağrıya karşı etkili olan zencefil ve yeşil çay da sayılabilir.
 
Kireçlenme tedavi edilmezse ne olur?
Kireçlenme zamanında tedavi edilmezse ilerleyici ve ıstırap veren bir hastalıktır. Uygun tedavi uygulanmadığında eklemlerde oluşan şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığı, günlük yaşamı dahi olumsuz etkileyebilir, ayrıca iş ve sosyal yaşamı engelleyecek boyuta kadar varabilir.
 
Diz kireçlenmesi olanlar nelere dikkat etmeli?
Ortalama yarım saatte bir diz bölgesi hareket ettirilmeli, uzun süreler boyunca aynı pozisyonda kalmamaya özen gösterilmelidir.
Uzun yürüyüşler sırasında sık sık mola verilmeli ağrı anında durulmalıdır.
Vücut kitle indeksine uygun olan egzersiz düzeni tercih edilmelidir.
Dizlere binen yükü azaltmak için ideal kiloyu korumak, aşırı kilo almaktan kaçınmak gerekir.
Uzun süre ayakta kalmayı gerektiren işlerden kaçınmak ya da kısıtlamak önemlidir.
 
Diz ağrısına buz iyi gelir mi?
Diz ağrısı için buz kompresi uygulamak oldukça etkili bir yöntemdir. Herhangi ters bir hareket ya da darbe ile oluşan ağrı ve şişliğe karşı da faydalıdır.
 
Diz önü ağrısı neden olur?
Koşu, kayak, zıplama gibi, diz kapağına fazladan yük uygulayan aktiviteleri fazla yapmak
Diz kapağının doğru pozisyonunda olmaması veya eklemin kötü hizalanması
Kalçanın ön ve arkasında bulunan kaslarda fazla gerginlik ya da zayıflık olması
Uyluk kemiğinde diz kapağının durduğu oyuğun fazla dar olması
Düztaban olmak
 
Diz ağrısına sirke iyi gelir mi?
Elma sirkesi ve zeytinyağından oluşan bir karışımla dize ve çevresine masaj yaparak, cildin karışımı emmesini beklemek, diz ağrısına karşı olumlu etki eden bir doğal yöntem olarak bilinmektedir.
 
Diz kapağı masajı nasıl yapılır?
Diz bölgesi üzerinde, parmakları yavaşça bastırarak ve düzenli dairesel hareketlerle masaj yapılabilir. Masajın rahat oturur bir pozisyonda ve her bir diz için 10’ar dakika kadar uygulanması tavsiye edilmektedir.
 
Diz ağrısı varken spor yapılır mı?
Kontrolsüz spor hareketleri, kireçlenmenin gelişmesine sebep olan nedenlerin başlarında gelir. Yalnızca sağlıklıyken ve ağrı belirtileri yokken uygun egzersizler yapılmalıdır. Dizlerde ağrı veya şişlik olduğunda spor yapmak, bölgeyi çok daha fazla zorlayarak oldukça riskli sonuçların meydana gelmesine sebep olabilmektedir.
 
Diz ağrısına ısırgan otu iyi gelir mi?
Romatizmal ağrıları da hafiflettiği söylenen ısırgan otunun, gerek tüketilerek gerekse ağrılı bölgelere uygulanarak dizler, eller ve kalçalardaki eklem ağrılarına iyi geldiği ve acıyı hafiflettiği belirtilmiştir.
 
Diz bandajı ne işe yarar?
Diz bandajı, dize fazla yük binmesi, dizde ödem oluşması gibi sorunları engellemek için kullanılmaktadır. Asıl amacı eklemi desteklemektir ve darbelerden korumaktır.
 
Diz kapağı ağrısı olanlar yürüyüş yapabilir mi?
Normal şartlarda yürüyüş yapmak diz eklemini ve çevresindeki kasları güçlendirmek için çok faydalıdır. Ancak kireçlenme olan dizlerde, uzun yürüyüşler kıkırdak yapısındaki bozulmayı hızlandıracağından dolayı tavsiye edilmez. Ağrı hissedildiğinde durmak kaydıyla, molalar vererek kısa yürüyüşler yapılabilir.
 
Diz kapağı ödemi nedir?
Diz kapağı ödeminde çoğu kez sıvı birikmesiyle diz şişliğinden dolayı hareketlerde kısıtlanma oluşabilir. Öncelikli tedavi için buz kompresi ve istirahat uygulanabilir.
 
Diz kapağında yanma hissi neden olur?
Farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkabilecek olan diz kapağındaki yanma hissi, çoğunlukla koşucu diz olarak da bilinen, aşırı bir kullanım yaralanması sebebiyle oluşabilmektedir.
 
Kireçlenme ağrısı nasıl olur?
Kireçlenme ağrısı etkilenen ekleme ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Çoğunlukla, sabahları ya da uzun süren hareketsizlik sonrası eklemlerdeki ağrı ve sertlik hissi artabilir. Eklemi koruyan kıkırdak yapısının bozulması ve ilerleyen durumda kemiklerin birbirine sürtünmesi şiddetli ağrılara neden olabilmektedir.
 
İçindekiler
İçeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır. Web sitemizde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.