Graves Hastalığı
Tedavide kalıcı şifaya ulaşmak, ancak hastalıkların kaynağını ortadan kaldırmakla mümkündür. RTM, hastalıkları “kaynak-neden-sonuç” ilişkisi içinde değerlendirir ve “kaynağı” ortadan kaldırmayı planlayarak tedavi sürecinde kalıcı şifayı hedefler.
İstatistiklere göre Graves hastalığının toplumda görülme oranı %1 civarındadır ve tiroid bezinin normalden fazla hormon üretmesiyle ortaya çıkar. Uygun ve düzenli bir tedaviyle kontrol altına alınabilen hastalık, halk arasında zehirli guatr olarak tanınmaktadır.
Graves hastalığı (zehirli guatr) Nedir?
Graves hastalığı, halk arasındaki adıyla zehirli guatr, vücudun bağışıklık sisteminin kendi dokularına karşı savaş açması olarak tanımlanan otoimmün bir hastalıkdır. Tiroid bezinin normalden fazla tiroid hormonu üretilmesine sebep olan hipertiroidinin yaygın görülen bir türüdür.
Graves ne tür sorunlara yol açar?
Tiroid bezinin salgıladığı hormonlar vücutta çok çeşitli bölgeleri etkilediğinden, Graves belirtileri geniş çapta etkili olabilir ve günlük yaşamı olumsuz yönde etkiler.
Özellikle sigara içen Graves hastalarında göz tutulumu sık görülür. Graves oftalmopatisi denilen bu durumda, gözlerde sulanma, yanma, batma, ışığa hassasiyet, bulanık veya çift görme, şişme, kızarma, iltihaplanma, gözlerin ileri fırlaması, göz kapaklarının tam kapanmaması ve baş ağrısı gibi belirtilere rastlanabilir. Göz hareketleri zorlaşır ve hatta görme sinirinin tutulumuna bağlı olarak körlük meydana gelebilir.
Derinin kırmızı turuncu renkte pul pul dökülmesi ve üzerine basıldığında iz bırakmayan şişlikler oluşursa buna Graves dermopatisi denir. Bu durumda bazen kaşıntı ve ağrı da olabilir.
Fazla salgılanan tiroid hormonu kalsiyumun kemiklere geçişini engelleyip kemik erimesine yol açar ve kemik yapısını bozar. Graves hastalığı tedavi edilmediğinde kemikler güçsüzleşir ve kırılganlıkları artar.
Graves hastalığı tedavi edilmediğinde kalp hastalıklarına sebep olabilir. Ritim bozukluğu, kalp kasında bozulma ve kalp yetmezliğine yol açabilir.
Bazı hastalarda tiroid fırtınası oluşur. Ender görülen ancak tedavi edilmediğinde oldukça tehlikeli olan, önceden depolanmış olan tiroid hormonlarının kana geçmesi sebebiyle oluşan ciddi bir durumdur. Ateş, şuur bulanıklığı, çarpıntı, bulantı, kusma, ishal ve kalp yetmezliği gibi belirtilere neden olabilir.
Graves Hastalığı Neden Olur?
Graves hastalığı bağışıklık sistemimizindengesini kaybederek tiroid bezine saldırması ile meydana gelen otoimmün bir hastalıktır. Graves hastalığında bağışıklık sistemi, tiroid uyarıcı immünglobulinler olarak tanımlanan antikorlar oluşturur. Bu antikorlar yüzünden tiroid bezi vücudun ihtiyacından çok daha fazla tiroid hormonu üretir.
Graves Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Göz tutulumu (Oftalmopati)
Yemek yenmesine rağmen kilo kaybetme, ishal
Çarpıntı, göğüste ağrı
Nefes darlığı
Kaygı ve sinirlilik hali
Ellerin titremesi
Konsantrasyon sorunları
Uyku sorunları
Aşırı terleme, sıcağa dayanamama
Saç dökülmesi
Adet düzensizliği
Kaslarda zayıflık
Cinsel işlev bozukluğu
Graves Hastalığı Kimlerde Görülür?
Hipertiroidinin en sık görülen nedeni olan Graves hastalığı, en sık 20-40 yaş aralığında olmakla beraber, tüm yaşlarda görülebilir. Erkeklere oranla kadınlarda yaklaşık 4-5 kat daha fazla rastlanmaktadır.
Graves Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?
Graves hastalığının tanısı için muayenenin yanı sıra, kan testleri, ultrason, tiroid sintigrafi ve iyot tutulum testi uygulanabilir. Kan testleri sonucunda çoğunlukla T3 ve T4 değerlerinin yüksek, TSH hormon değerinin ise düşük olduğu görülür.
Rtm Sisteminde Graves Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
RTM Sisteminde amaç direkt olarak graves hastalığının semptomlarını baskılamak değil, hastalığın altında yatan etkenleri ortadan kaldırmaktır. RTM Sisteminde buna Tedavi Traidı denmektedir.
Tedavi Triadı; bedende normal denge durumuna dönüş için detox sürecinin başlatılması, aksayan sistemlerdeki dengesizliğin giderilmesi ve DNA’daki epigenetik değişikliklerin tersine döndürülmesi süreçlerini kapsar. Bu süreç tamamen kişiye özgü planlanmaktadır.
Tedavi triadının ana omurgası RTM Fitoterapötikleridir. Fitoterapi protokolü, kişiden alınan ayrıntılı anamnez, laboratuar ve görüntüleme bulguları ile RTM kliniklerine özgü yapılan ölçümler değerlendirilerek belirlenmektedir. RTM Fitoterapi protokolü ile kaynak kısmını oluşturan hastalık traidı geri çekilerek tedavi edilmektedir. Bitkilerle bedenin bilgilendirilmesi sağlanarak hastalığın altında yatan DNA’daki epigenetik değişikliklerin normale döndürülmesi hedeflenir. Bu bilginin normalleşmesi sürecine bedenin de uyum sağlaması için RTM’ye özgü tedavi protokolü uygulanır.
Bedende detox faaliyetlerinin hızlanması ve onarım süreçlerinin başlatılması ile sistemleri düzenleyecek tedavi triadı devreye sokulur. Zaten hastalık triadı geri çekildiğinde beden kendiliğinden norm formuna geçer.
RTM tedavi protokolünde hem bedeni desteklemek hem de tedavi sürecini hızlandırmak maksadıyla fitoterapötiklere ek olarak Ozon, Hacamat, Akupunktur, Manyetik alan tedavisi gibi 25’ e yakın geleneksel tıp yöntemi hastanın ihtiyacına göre planlanmaktadır.
RTM sisteminde tedavi protokolune alınan hastalar çok yakın takip süreçleri ile izlenmektedir. Takip periyotları haftalık, 2 haftalık, aylık, 40 günlük ve 4 aylık (3×40 günlük) şeklinde olmaktadır. Kişinin tedaviye çağrılma sıklığı kişinin mevcut rahatsızlığının şiddeti, toksisite düzeyi, düzensiz tansiyon ve kan şekeri değerleri, akut enfeksiyon varlığı, hastanın ihtiyaçları gibi kıstaslar göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. 4 aylık (3×40 günlük) tedavinin sonunda hastanın genel durumu değerlendirilir. Hastanın bünyesinin tedaviye vermiş olduğu cevap tedaviye başlarken kaydedilmiş şikayetleri ve tıbbi bulgularıyla karşılaştırılır.
Hastalık altyapısındaki değişim ortaya konularak tedaviye ne kadar süre devam edeceği ile ilgili öngörüde bulunulur.
Sıkça Sorulan Sorular
Her tiroid hastalığı göze vurur mu?
Göz tutulumu çoğunlukla tiroid bezi fazla çalışan ya da zehirli guatrı olan Graves hastalarında ortaya çıkar fakat Graves’te her zaman oluşmadığı gibi, Hashimoto hastalarında da çok nadirdir.
Graves Hastalığının Kanser Riski Var mıdır?
Tiroid bezinde nodül saptanan kişide Guatr hastalığının kanser riski taşıyıp taşımadığı biyopsiyle hastanın tiroit bezinde bulunan nodüllerden parça alınarak anlaşılabilir. Tüm kanser türleri arasında en az rastlananlardan biri olan tiroid kanseri, aynı zamanda tedaviye en olumlu yanıtı veren türlerdendir.
Graves hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Graves hastalığı tedavi edilmezse kişinin genel sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir. Ayrıca, ikincil olarak meydana gelebilen diğer hastalıklara yol açarak hayati tehlike yaratabilmektedir. Dolayısıyla mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurularak zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmelidir.
Zehirli guatr öldürür mü?
Zehirli guatr tedavi edilmediği takdirde, hastalığa bağlı olarak ortaya çıkacak olan komplikasyonlar ölümcül riskler taşıyabilmektedir.
Zehirli guatr hastaları ne yemeli, ne yememeli?
Guatr hastalığında beslenme programları kişiye özel olarak ve bir uzman tarafından hazırlanmalıdır. Sadece diyet ile hastalık tedavi edilemez. Ancak beslenme programına eklenecek bazı besinlerle tedaviye katkıda bulunmak mümkündür.
Kilo kaybı ve kas güçsüzlüğü olabileceği için tavuk, hindi, fasülye, fındık gibi protein ve enerji bakımından yüksek gıdalar tüketilebilir.
Graves hastalığına bağlı kaygı, asabiyet, çarpıntı gibi belirtileri arttıracağından kafeinli gıda ve içeceklerden uzak durulmalıdır.
İyot eksikliği tiroid bezinin büyümesine yol açabilir, bununla birlikte iyot fazlalığı da hipertiroidizme sebep olabilir. Bu yüzden ne kadar iyot tüketilmesi gerektiği hekime danışılmalıdır.
Özellikle göz tutulumu varsa selenyum açısından zengin olan deniz ürünleri, yumurta, ekmek, tahıl, Brezilya cevizi ve süt ürünleri gibi gıdalar tercih edilebilir.
Kalsiyum emilimini arttırmak için avokado, bitter çikolata, badem, baklagiller gibi magnezyum içeriği yüksek yiyecekler tüketilebilir.
Kemik erimesine karşı, kalsiyum desteği bakımından değerli olan süt, peynir, yoğurt gibi ürünleri tüketmeye ağırlık verilebilir.
Yumurta, mantar, somon balığı gibi D vitamini içeren yiyecekler kemik erimesini önlemeye yardımcı olabilir.
Zehirli guatr tedavisi ne kadar sürer?
Tedavi antitiroid ilaçları ve daha ileri seviyelerde radyoaktif iyot ya da cerrahiyle uygulanır. Medikal tedavi ortalama 1-2 sene devam eder. Başlangıçtaki yüksek dozlar, hastalık düzene girdikçe azaltılır.
Zehirli guatr hastaları hangi tuzu kullanmalı?
İyot eksikliği tiroid bezinin büyümesine yol açabilir, bununla birlikte iyot fazlalığı da hipertiroidizme sebep olabilir. Bu yüzden ne kadar iyot tüketilmesi gerektiği hekime danışılmalıdır.
Zehirli guatr olup hamile olan var mı?
Graves hastası olan ya da genetik yatkınlığı olan kadınlar, hamile kalmaya karar verdiklerinde bir hekime danışmalı ve hipertiroidinin kontrol altında olduğundan emin olmalıdırlar. Böylece gerek kendileri gerekse bebekleri için olası riskleri engelleyebilirler.
Zehirli guatr atom tedavisi nedir?
Atom tedavisi, diğer adıyla radyoaktif iyot tedavisi, fazla çalışan tiroid için çoğu kez en uygun tedavi şekli olabilir. Ağız yoluyla alınan radyoaktif iyot, sonrasında mide ve bağırsak sisteminde emilerek, özellikle tiroid hücreleri tarafından tutulur.
İçindekiler
İçeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır. Web sitemizde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.