Rtm Clinic
Rtm Clinic İngilizce Sayfası

Bize Ulaşın

shape shape

Kabızlık

Konstipasyon
 
Tedavide kalıcı şifaya ulaşmak, ancak hastalıkların kaynağını ortadan kaldırmakla mümkündür. RTM, hastalıkları “kaynak-neden-sonuç” ilişkisi içinde değerlendirir ve “kaynağı” ortadan kaldırmayı planlayarak tedavi sürecinde kalıcı şifayı hedefler.
 
En yaygın görülen bağırsak fonksiyon bozuklukları arasında yer alan kabızlık, çözümsüz bir sorun değildir. Altta yatan başka bir sağlık sorunun olmadığı durumlarda, yaşam tarzı ve beslenme şeklinde yapılacak olumlu değişiklikler sayesinde önlenebilen bir rahatsızlıktır. Haftada 3 kereden az, zorlanarak ve yetersiz miktarda dışkılıyorsanız, kabızlıkla ilgili uzman yardımı almayı düşünebilirsiniz.
 
RTM sisteminde Kabızlığa yaklaşım modern ve diğer tıp ekollerinden oldukça farklıdır. RTM sisteminde hedef; sadece direkt olarak bağırsakları hareket ettirip kabızlığı geçici olarak ortadan kaldırmak değildir. Bireye özgü olarak kabızlığa sebep olan nedenlerin ortaya konup hastalığın kaynak kısmını tespit etmektir. Tedavide ise, kabızlığa neden olan kaynağın ortadan kaldırılmasıyla, kalın bağırsak işlevinin normal düzene geçmesini sağlamak hedeflenir.
 
Kısaca Kabızlığa bakalım…
 
Kabızlık (Konstipasyon) Nedir?
Kabızlık, tıptaki diğer adıyla konstipasyon, çeşitli sebeplere bağlı olarak bağırsak hareketlerinin yavaşlaması ve dolayısıyla da dışkının sertleşmesi sonucu zor ve yetersiz dışkılama olarak ifade edilebilir. Dışkı bağırsakta uzun süre kaldığında içerdiği su gereğinden fazla absorbe edilmiş olur ve bu durumda kuruyacağından dolayı vücuttan atılması zorlaşır.
 
Kabızlık sorununa en çok ileri yaşlarda rastlanıyor olsa da, toplumun her kesiminde, her yaş grubunda görülebilmektedir ve kadınları erkeklere oranla çok daha fazla etkilemektedir.
 
Kabızlık neden olur?
Kabızlığın çok çeşitli nedenleri olabilir. Kimi zaman beslenme alışkanlıkları ve hayat tarzından kaynaklandığı gibi, kimi zaman da başka bir rahatsızlığın sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak en sık rastlanan sebepler aşağıdaki gibidir.
 
Tuvalete çıkma ihtiyacına direnme, erteleme
Yetersiz ve sağlıksız beslenme alışkanlığı
Ağırlıklı olarak katı gıdalarla beslenme
Yeterli su içmeme, sıvı tüketmeme
Lifli gıdaları yeterince tüketmeme
Hareketsiz bir yaşam
Stres altında olma
Hamilelik durumu
Yan etkisi olan bazı ilaçların kullanılması
Sindirim sistemi hastalıkları
Sindirim sistemindeki sinirlerle ilgili sorunlar
Rektumda veya kolonda daralma ya da tıkanma
Hormonal rahatsızlıklar
Dışkılamayla ilgili kaslarda fonksiyon bozuklukları
İrritabl (tembel) barsak sendromu
Parkinson, Demans, MS gibi nörolojik hastalıklar
Anksiyete, depresyon ve benzeri bazı psikolojik sorunlar
 
Kabızlık Belirtileri Nelerdir?
Aşağıdaki durumlardan biri ya da birkaçı yaşanıyorsa kişinin kabızlık çektiğini düşünmek mümkündür. Bu belirtiler uzun süreli olarak veya sıklıkla devam ediyorsa tanı konması ve tedavisi için bir uzmana başvurulmalıdır.
 
Tuvalet ihtiyacı olduğu halde dışkılamada zorlanmak
Sert ve küçük parçalar halinde dışkılamak
Şiddetli karın ağrısı veya kramplar
Karın bölgesinde şişkinlik
Bağırsakların tamamen boşalmadığı hissi
Zorlanma ile makattan kan gelmesi
Halsizlik
Bulantı ve/veya kusma
 
Kabızlık Tanısı Nasıl Konulur?
Bireysel özelliklere, muayene bulgularına ve belirtilere göre, tanıyla ilgili yapılması gereken testler ve görüntülemeler kişiden kişiye değişiklik gösterecektir. Birçok vakada, tüm incelemeler sonucunda herhangi bir yapısal veya işlevsel sebep ayırt edilemediği zaman, kabızlığın özel bir sebebi olmadığı düşünülebilmektedir.
 
Öncelikle hekim tarafından hastanın şikâyetlerinin ve aile öyküsünün değerlendirilmesi yapılır. Anorektal bölgenin fiziksel olarak muayenesi, genellikle ilk uygulanan adımdır ve durum tespiti ile ilgili önemli ipuçları verebilecektir.
 
Muayene bulguları normal bulunan ve yüksek risk faktörü bulunmayan çoğu hastada, kabızlığın dengesiz beslenme, hareketsizlik, yeterli sıvı alınmaması gibi sebeplerle ortaya çıktığı tespit edilebilmektedir. Böyle vakalarda sadece sağlıklı yaşam ve beslenme önerileriyle iyileşme sağlanabilmektedir.
 
Yalnızca hayat tarzı ile açıklanamayan ileri seviyede kabızlık sorunu ile şiddetli karın ağrısı, kilo kaybı gibi önemli risk faktörleri de mevcutsa, tanı için kolonoskopi gibi ileri görüntüleme ve incelemelere de gerek duyulabilmektedir.
 
Endoskop adı verilen aletle veya röntgen incelemesiyle yapılan tetkikler kabızlığa sebep olduğu bilinen kalın bağırsaktaki polipler, tümörler veya divertikül hastalıkları gibi rahatsızlıkların tespit edilmesine yardımcı olabilir. Eğer anatomik, yapısal bir sorun saptanırsa, anormalliğin düzeltilmesine yönelik bir tedavi uygulanacaktır.
 
Anüs ve rektumun işlevleri başka fizyolojik testler de değerlendirilebilmektedir. Dışkılama esnasında anüs ve rektumun fonksiyonlarını incelemek için, küçük bir kateterle ya da görüntüleme yöntemleri ile dışkılamayı kontrol eden anüs kaslarının refleksleri değerlendirilmektedir.
 
Ayrıca karmaşık durumlarda anorektalmonametre, geçiş zamanı (colonic transit time) ölçümleri, defekografi, balon testi gibi gelişmiş tetkikler de tanı konulmasında yardımcı olabilmektedir.
 
Kabızlık (Konstipasyon) için riskli kabul edilen durumlar nelerdir?
Yaşlanma, yetersiz sıvı tüketimi, lifli gıdalar tüketmemek, fiziksel olarak aktif olmamak, aşırı kilo ve bazı ilaçların uzun süreli kullanımı kronik kabızlıkla ilgili başlıca risk unsurlarıdır. Önem taşıyan diğer bir konu da, kabızlığın altta yatan bir başka hastalığa bağlı olarak gelişmesi ihtimaline karşı ayırıcı tanı konmasına dikkat edilmesidir.
 
Kabızlık (Konstipasyon) sınıflandırılması nasıldır?
Akut kabızlık kısa süreli ve sık tekrarlanmayan bir kabızlık türüdür ve genelde alışkanlıklarımızın olumlu yönde değiştirilmesi ile kolaylıkla tedavi edilebilir.
 
Kronik kabızlık uzun süreli ve tekrarlayan yapıdadır. Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler üç aydan fazla sürer ve neden olan faktörler daha karmaşıktır. Kronik kabızlık sebepleri genel olarak Primer ve Sekonder olarak ikiye ayrılır.
 
Primer kabızlık: Kendi içinde; Normal-transitli/Fonksiyonel kabızlık (dışkının kolonu normal hızda geçtiği durumlar), Yavaş-transitli kabızlık (yetersiz bağırsak hareketleri ve karında gerginlik durumu) ve Çıkış obstrüksiyonları (rektuma kadar gelmiş olan dışkının dışarı çıkamaması) olmak üzere 3 alt tipe ayrılır.
Sekonder kabızlık: Kullanılan ilaçlar ve/veya geçirilmekte olan diğer sağlık sorunlarından kaynaklanır.
 
RTM Sisteminde Kabızlık Hastalığının Nedeni
Bedenimiz iç ve dış etmenlere karşı sürekli bir denge içindedir. Bu denge ile yaşam gelişerek devam eder. RTM Sistemi kendine has tanı ve tedavi protokolleri içermektedir. RTM Sisteminde hastalıklar; iç ve dış olumsuz şartlara karşı yaşamın devam ettirilebilmesi için bedende oluşturulan yeni denge veya yeni ayar noktaları olarak görülmektedir.
 
Bedende yeni ayarların devreye girmesine neden olan Hastalık Triadı denilen kaynak modeli vardır. Bedende Kirlenme, Sistem Bozuklukları ve DNA’da Kod Değişikliğinin (Epigenetik) olduğu bu üçlü yapı kabızlıkta şöyle işlemektedir;
 
Sindirim sistemi ağızdan başlayıp, son nokta olan kalın bağırsak çıkışına kadar komplike bir sistemdir. Bu sistemin işlerliğinde ise, solunumdan dolaşıma, sinir sisteminden üriner sisteme, kaslardan detoks organlarına kadar tüm beden yapıları aktif olarak görev alır.
 
Bedende Kirlenme:
Lifli gıdalardan yoksun diyet, rafine ve paketli gıdaların tüketiminin artması, gıdalar vasıtasıyla maruz kaldığımız çevresel toksinler ve hücresel düzeyde devam eden metabolik faaliyetlerin artması sonucunda oluşan toksik yük artışı, sindirim sistemindeki mikrobiyotayı bozmaktadır. Gerek toksik yük artışı, gerekse mikrobiyotadaki bozulma sindirim siteminin değişik bölümlerindeki süreçleri aksatmaktadır. Sindirim sistemin herhangi bir bölümündeki aksaklık dolaylı olarak diğer sindirim sistemi bölümlerini de etkilemektedir.
 
Sistemlerde Bozulma:
Karaciğer safra hattındaki bir düzensizlik, besinlerin sindirimi ve emilimini güçleştirerek dolaylı olarak karşımıza kabızlık olarak çıkar. Ya da kişinin emosyonel durumu ile ilgili stres artışı otonom sinir sistemi vasıtasyla direkt olarak bağırsak faaliyetlerini etkileyebilmektedir.
 
Bedenin kirlenmesi ve sindirim sistemindeki bozulmalar neticesinde, beden hem toksik yükü elimine etmek, hem de bozulmuş mikrobiyota neticesinde artan patojen bakterileri ortadan kaldırmak ve hayatiyetin devamı için gerekli olan besinlerin emilimini tam olarak sağlamak maksadıyla, bağırsak faaliyetlerinde yeni dengeler ve düzenlemeler oluşturacaktır. Bilgi formundaki bu değişiklik neticesinde bağırsağın kendine özgü yeni döngüsel değerleri ile hayatiyetin devamı sağlanacaktır.
 
Beden bu durumu yenebilmek, hayatiyeti devam ettirebilmek için sindirim sisteminde ve mikrobiyotada yeni dengeler oluşturacaktır. Eskiden 24 saatte bir veya iki kere sağlanan boşaltım, artık üç dört günde bir, bazen haftada bir olacak şekilde sağlanacaktır. Bedenin bu yeni ayar noktası kişinin kalın bağırsağında kabızlık olarak görülecektir.
 
RTM Sisteminde Kabızlık Hastalığının Tedavisi
RTM Sisteminde amaç, sadece direkt olarak kabızlığı gidermek değil, yukarıda bahsettiğimiz kabızlığa neden olan Hastalık Triadını ortadan kaldırılmaktır. RTM Sisteminde buna Tedavi Triadı denmektedir.
 
Tedavi Triadı; bedende normal denge durumuna dönüş için detoks sürecinin başlatılması, aksayan sistemlerdeki dengesizliğin giderilmesi ve DNA’daki epigenetik değişikliklerin tersine döndürülmesi süreçlerini kapsar ve bu süreç tamamen kişiye özgü planlanmaktadır.
Tedavi triadının ana omurgası RTM Fitoterapötikleridir.
 
Fitoterapi protokolü, kişiden alınan ayrıntılı anamnez, laboratuar ve görüntüleme bulguları ile RTM kliniklerine özgü yapılan ölçümler değerlendirilerek belirlenmektedir. RTM Fitoterapi protokolü ile kaynak kısmını oluşturan hastalık traidı geri çekilerek tedavi edilmektedir. Bitkilerin tohum kısımları ile bedenin bilgilendirilmesi sağlanarak yeni ayar sabitlerini belirleyen DNA’daki epigenetik değişikliklerin normale döndürülmesi hedeflenir.
 
Bu bilginin normalleşmesi sürecine bedenin de uyum sağlaması için bitkilerin yapraksı kısımları kullanılarak, bedende detoks faaliyetlerinin hızlanması ve sistemlerin düzenlenmesi ile tedavi triadı devreye sokulur. Zaten hastalık triadını geri çektiğinizde beden kendiliğinden norm formuna geçecektir.
 
Hem bedeni desteklemek hem de tedavi sürecini hızlandırmak maksadıyla RTM fitoterapötiklerine ek olarak; Ozon, Hacamat, Akupunktur, Kolon hidroterapi, Manyetik alan tedavisi gibi 25’e yakın geleneksel tıp yöntemi hastanın ihtiyacına göre planlanmaktadır.
 
Sıkça Sorulan Sorular
 
Kabızlığa Ne İyi Gelir?
Bağırsakların çalışmasını destekleyen gıdalara ağırlık vermek
Süt ve süt ürünleri gibi kabızlık yapabilen gıdaları çok fazla tüketmemek
Bol su ve sıvı tüketmek
Hareketsiz kalmamak
Egzersiz ve yürüyüş
Lif ağırlıklı beslenmek
Lokmaları iyice çiğneyerek yutmak
Fazla kafein tüketmemek
Günlük tuvalet düzeni oluşturmak
Tuvalet ihtiyacını ertelememek
 
Kabızlık Nasıl Önlenir?
Kabızlığa sebep olan önemli faktörlerden ilki hatalı beslenme alışkanlıklarıdır. Bu nedenle dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı kabızlığa karşı alınacak ilk önlemlerdendir. Kabızlığı tetikleyen besinlerin tüketimi sınırlandırılıp, bağırsak hareketlerini hızlandıran gıdaların tercih edilmesiyle kabızlığa karşı önlem alınması mümkündür.
 
Ayrıca bol sıvı tüketmek, yeterince su içmek, hareketsiz bir yaşamdan ve stresten kaçınmak, yeterince egzersiz yapmak da kabızlığı önlemede önemli unsurlardır.
 
Bebeklerde kabızlığa ne iyi gelir?
Bebeğin kaka yapma sıklığının azalması, iştahının azalması, karın bölgesinde şişlik oluşması, kaka yaparken zorlanarak ağlaması, sert ve kuru bir kaka yapması kabızlığa işaret eder. Hazır mamanın sindirimi anne sütüne göre daha zor olduğundan, mama ile beslenen bebeklerin kabız olma olasılıkları daha fazladır. Emziren annenin kabız olma durumu da bebeğe etki edebilmektedir.
 
Bebekler için kabızlığa karşı uygulanabilecek yöntemler, kaç aylık olduklarına göre çeşitlilik gösterir. Genel olarak işe yarayacağı düşünülen çözümler aşağıda belirtilmiştir.
 
Karın bölgesine, dairesel hareketlerle nazikçe masaj yapmak.
Sıcak bir banyo yaptırmak.
Bebeğin bacaklarına bisiklet çevirme hareketi yaptırmak
Kaka için uyarıcı etkisi olacağından, anüsün dışına pişik kremi sürmek.
Anne sütü veya sıvı alımını arttırmak
İnek sütü içirmemek, gerekiyorsa keçi sütünü tercih etmek
Ek gıdaya geçildiyse püre halinde kayısı, kuru erik ve pırasa gibi bağırsakları çalıştıran ve lif bakımından zengin gıdalara ağırlık vermek
Bebekte kabızlığın geçmemesi durumunda, mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Zamanında çözülemeyen kabızlık sorunu ciddi sağlık problemlerine ve uzun vadede kakayı tutma, erteleme sorununa dönüşebilmektedir.
 
Çocuklarda Kabızlığa Ne İyi Gelir?
Kabızlık çocuklarda sıkça rastlanabilen bir durumdur. Az su ve sıvı tüketmek, hareketsizlik, stres benzeri psikolojik nedenler, dengesiz beslenme, kabız yapan yiyeceklerin ve fastfood tarzı gıdaların çok tüketilmesi, kakayı tutmak, tuvalete gitmeyi ertelemek gibi sebepler çocuklarda kabızlık görülmesine neden olabilir.
 
Bazı vakalarda ise anüste çatlak olması veya çeşitli hormonal bozukluklar da çocuklarda kabızlığa neden olabilir. Uzun süren ve geçmeyen kabızlık durumunda, ciddi sorunlar yaşamamak için mutlaka bir uzmana başvurmak gereklidir. Genel olarak çocuklarda kabızlığa iyi geldiği düşünülen öneriler aşağıdaki gibidir.
 
İnek sütünü olabildiğince azaltmak ve keçi sütü tüketmek
Şeker ve şekerli ürünleri az tüketmek
Posalı ve lifli gıdaları bolca tüketmek
Karbonhidratlı gıdaları sınırlamak
Ev yapımı yoğurt veya kefir tüketmek
Beslenmede kuru meyvelere bolca yer vermek
Kafein içeren ve gazlı içeceklerden uzak durmak
Bol egzersiz yapmak ve hareketli bir yaşam sürmek
Düzenli ve dengeli beslenmek
Tuvalet ihtiyacını ertelememek ve mümkün olduğunca düzenli zaman ayırmak
 
Hamilelikte Kabızlığa Ne İyi Gelir?
Hamilelikte, değişen hormonal sistem, büyüyen rahmin bağırsaklara baskısı, fazla kilo alımı, hareketsiz kalmak gibi nedenlerle kabızlık görülebilmektedir. Diğer sağlık sorunlarıyla beraber ortaya çıkmadıkça, endişeye kapılmaya gerek yoktur. Aşağıda hamilelikte kabızlığa karşı alınabilecek bazı önlemler sıralanmıştır. Uzun süren, geçmeyen kabızlık durumunda bir uzmana başvurmak önemlidir.
 
Bolca su ve sıvı tüketmek
Daha çok meyve, sebze ve posalı gıdalar tüketmek
Kuru meyveler ve kompostolarını tüketmek
Tam tahıllı ekmek, yulaf ezmesi, bulgur ve esmer pirinç gibi bol lifli besinler tüketmek
Sakıncası yoksa yürüyüş, yüzme, yoga gibi hafif egzersizler yapmak
Tuvalet ihtiyacı için düzenli ve yeterli zaman ayırmak
Doğal kefir gibi zengin probiyotik içerikli besinler tüketmek
 
Kabızlığa neden olan yiyecekler nelerdir?
Pirinç lapası, pilavı, yağsız makarna, muz, havuç, süt ve süt ürünleri, fastfood tarzı gıdaların sıklıkla veya fazla miktarda tüketilmesinin kabızlığa yol açabileceği bilinmektedir. Posa ve lif bakımından zayıf, şeker ve karbonhidrat bakımından zengin gıdalar kabızlığı tetikleyebilir. Bu nedenle bu tarz gıdaların tüketimini sınırlandırmak uygun olacaktır.
 
Kabızlığa iyi gelen yiyecekler nelerdir?
Kabızlığa karşı uygulanacak olan beslenme şeklinde en önemli yeri çözünen ve çözünmeyen posa içeren besinlerdir tutar. Çözünen posa gıdalardaki suyu emip jelatinimsi bir yapı oluşturmaktadır. Arpa, yulaf, kuru baklagiller, elma ve bezelye gibi birçok sebze ve meyvede çözünen posa bulunmaktadır.
 
Çözünmeyen posa ise hacim çoğaltarak etki göstermektedir. Meyvelerin kabukları, kuruyemişler, buğday ve mısır en zengin örneklerdendir. Her iki posa türü de besinlerin kalın bağırsaktan geçiş hızını arttırır ve bağırsağa hareketlilik kazandırır. Genel olarak kabızlığa iyi geldiği belirtilen yiyecekler aşağıdaki gibidir.
 
Kuru erik, kuru kayısı gibi meyveler ve hoşafları
Ispanak, semizotu, pazı vb. yeşil yapraklılar
İncir, elma, armut, turunçgiller, kivi
Bamya, enginar (özellikle zeytinyağlı)
Mercimek, fasulye, bezelye ve diğer baklagiller
 
Kronik (Uzun Süreli) kabızlık ile ilişkili rahatsızlıklar nelerdir?
Kronik kabızlık karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık, karında sertlik ve şişlik, makatta kanama, halsizlik gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Ayrıca makat çevresindeki damarlarda genişleme anlamına gelen Hemoroid (Basur) oluşumuna da yol açabilmektedir. Bu durumda anüs çevresinde kaşıntı, şişlik, kanama ve ağrı görülür.
 
Bazı vakalarda kronik kabızlık iskemik kolit, mide veya kolorektal bölge kanserleri, divertikülit ve diğer ciddi hastalıkların işareti olabilmektedir. Özellikle genç yaşta kronik kabızlık çekenlerde, ilave olarak mide veya bağırsak kanaması, kansızlık, istemsiz kilo kaybı gibi diğer belirtiler de varsa, mutlaka bir hekime başvurularak hastalığın altta yatan ciddi bir nedeninin olup olmadığı tetkik edilmelidir.
 
3 günde bir tuvalete çıkmak normal mi?
Kişilerin tuvalete çıkma alışkanlıkları ve sıklığı metabolizmalarına göre farklılık gösterebilir. Bazı kişilerin günde 3 defa, bazılarının ise haftada sadece 3 defa dışkılaması normal olabilir. Normal kabul edilmeyen durum ise hafta 3 kereden daha az ve zorlanarak olmasıdır.
 
Türk kahvesi kabızlık yapar mı?
Fazla tüketildiğinde Türk kahvesi kabızlığa zemin hazırlayabilir. Çünkü kahvenin idrar söktürücü etkisi vardır ve dışkının içindeki sıvıyı çekerek katılaşmasına sebep olur. Kabızlık çeken kişilerin fazlaca kahve, çay, kola ve alkol tüketmemesi yerinde olacaktır.
 
Yoğurt kabızlık yapar mı?
Özellikle ev yapımı yoğurt kabızlığa iyi dahi gelebilir.
 
Yeşil çay kabızlık yapar mı?
Yeşil çayda bulunan antioksidanlar ve diğer yararlı bileşenler sindirim enzimlerinin aktivitesini arttırır ve sindirim sistemine iyi gelebilir. Devamlı ve çok miktarda kullanılması bazı kişiler için sakıncalı olabileceği bir doktora danışılmasında fayda vardır.
 
Kalsiyum ilaçları kabızlık yapar mı?
İçerisinde kalsiyum ve demir bulunan takviyelerin uzun süreli kullanımı kabızlığı tetikleyebilir.
 
Magnezyum kabızlık yapar mı?
Esasen magnezyum eksikliği kabızlığa sebep olabilmektedir. Bu sebebe bağlı bir kabızlık tespit edildiğinde, magnezyum bakımından zengin gıdalar tüketerek veya gereğinde magnezyum takviyesi alarak çözüm oluşturulabilir.
 
Nurofen kabızlık yapar mı?
Diğer ilaçlar gibi Nurofen de içeriğinde bulunan maddelere karşı duyarlı olan kişilerde bazı yan etkilere neden olabilir. Çok nadir görülen hafif bir yan etkisi de kabızlıktır.
 
Peynir kabızlık yapar mı?
Peynirde bulunan Laktik asit, Laktoz ve yüksek oranda yağ gibi bileşenler nedeniyle kabızlık sorunu yaşayan kişilerin peyniri sindirmeleri zor olabilmektedir.
 
Pirinç kabızlık yapar mı?
Beyaz pirincin lif oranı düşüktür ve işlenmiş tahıllar arasında yer alır. Bu nedenle kabızlığa iyi etki etmez.
 
Bulgur kabızlık yapar mı?
Sağlıklı bir karbonhidrat kaynağı olan bulgur, içerdiği sindirilebilen lifler sayesinde sindirim sistemi aktivitesini destekler ve kabızlıktan korur.
 
Yağ kabızlık yapar mı?
Hayvansal yağların çoğu doymuş yağlardır ve doymuş yağlar gıdaların sindirim sisteminde yavaş ilerlemesine, dolayısıyla kabızlığa ve diğer hastalıklara neden olurlar. Et ve et ürünleri, tam yağlı süt ve süt ürünleri, Hindistan cevizi ve palmiye yağı gibi tropikal yağlar doymamış yağlar içerdiğinden sınırlı miktarda tüketilmelidir.
 
Bitkisel yağlar ve balık yağları ise genellikle doymamış yağlardır. Çeşitli besinlerde farklı oranlarda doymuş ve doymamış yağlar bulunur. Zeytinyağı, avokado yağı gibi bitkisel yağlar, badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ve balıklar sağlık için yararlı olan doymamış yağ içerikli besinlere örnektir.
 
Özellikle zeytinyağı, ince bağırsağı çalıştırarak, katı yiyeceklerin sindirimini ve bağırsaklardan geçişini kolaylaştırır. Barındırdığı bitkisel müshil vücudun sindirim sistemini destekler ve korur.
 
Tavuk kabızlık yapar mı?
Tavuk eti ve kırmızı et doymuş yağ bakımından zengin olduğu için, fazlaca ve tek başına tüketildiğinde kabızlığı tetikler. Kabızlığa karşı balık eti ve sebzeye ağırlık vermekte fayda vardır.
 
Domates kabızlık yapar mı?
Bilinen en iyi antioksidanlardan olan domates, özellikle mevsiminde tüketildiğinde birçok faydasının yanı sıra, kabızlığa karşı da olumlu etki eder.
 
Kavun ishal mi yapar kabız mı?
Yaz aylarında kavun ve karpuz gibi meyvelerin soğuk halde ve çok miktarda tüketmenin, bağırsak hareketlerini bozarak ishale neden olabileceği belirtilmiştir.
 
Şeftali kabız mı yapar ishal mi?
Genel olarak, şeftalinin yüksek lifli içeriği sayesinde sindirim sistemini destekleyici özellikte olduğu ve kabızlığı engelleyebileceği düşünülmektedir. Nadir de olsa, fazla tüketildiğinde kabızlığa neden olabildiği de görülmüştür.
 
Muz kabızlık mı yapar yoksa ishal mi?
Meyveler genel olarak yüksek miktarda lif içerirler ve sindirim sistemi için faydalıdır. Ancak bazı meyvelerin olgunlaşma haline göre bu durum değişkenlik gösterebilir.
Örneğin muz ve kavun olgunlaşmadan önce, ham haliyle yenildiklerinde kabızlığa neden olabilirler. Olgunlaşmamış yeşil muzlar, genel olarak sağlıklı kabul edilmekle birlikte bazı kişilerde gaz, şişkinlik ve kabızlık gibi sorunlara sebep olabilir.
 
Olgunlaşmış muzlar ise kabızlığa karşı faydalı olan zengin lif ve potasyum kaynağıdır. Ayrıca bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayısının artmasına ve bağırsak hareketlerinin düzenli olmasına yardımcı olur. İyi bakterilerin çoğalması, sindirim sistemini sağlıklı kılarak kabızlığa karşı önlem oluşturacaktır.
 
Çay kabızlık yapar mı?
Çok fazla çay tüketmek kabızlığı tetikleyebilir. Özellikle kabızlık şikâyeti olan kişilerin çay tüketiminden kaçınması yerinde olur.
 
İçindekiler
İçeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır. Web sitemizde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.