Romatoit Artrit
Tedavide kalıcı şifaya ulaşmak, ancak hastalıkların kaynağını ortadan kaldırmakla mümkündür. RTM, hastalıkları “kaynak-neden-sonuç” ilişkisi içinde değerlendirir ve “kaynağı” ortadan kaldırmayı planlayarak tedavi sürecinde kalıcı şifayı hedefler.
Tüm dünyada eklem iltihabının çok sık görülen bir formu olan Romatoid Artrit, vücuttaki birçok organı ve eklemi etkileyebilen ve sebep olduğu ağrılarla da kişinin yaşam kalitesini düşüren otoimmün bir bozukluktur.
RTM sisteminde Romatoid Artrit hastalığına yaklaşım modern ve diğer tıp ekollerinden oldukça farklıdır. RTM sisteminde hedef; direkt olarak bu hastalığın yansıması olan ağrı gibi belirtileri ortadan kaldıracak işlemleri yapmak değildir. Bireye özgü Romatoid Artrite sebep olan nedenlerin ortaya konup hastalığın kaynak kısmını tespit etmektir. Tedavide ise amaç hastalığın kaynak kısmının ortadan kaldırılarak sorun olan bölgedeki hücresel işlevler ve mimarinin normale dönmesini sağlamaktır.
Kısaca Romatoid Artrit hastalığına bakalım…
Romatoit Artrit Nedir?
Romatoid Artrit daha çok el ve ayak eklemleri gibi küçük eklemleri simetrik olarak tutan, aynı zamanda diz, kalça, omuz gibi büyük eklemleri de tutabilen kronik seyirli ve iltihaplı bir romatizmadır. Eklemlerde en çok tahribata ve şekil bozukluğuna yol açan romatizma türlerinden biridir.
Romatoit Artrit Neden Olur?
Romatoit Artrit’in sebebi tam olarak tespit edilmiş olmamakla birlikte, bağışıklık sisteminin işlevinin bozulması, genetik yatkınlık, çevresel faktörler gibi nedenlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Kişinin immun sisteminin sinovyum olarak adlandırılan, eklemleri çevreleyen zarların astarına saldırmasıyla birlikte iltihaplanma ortaya çıkar. Bu da sinovyumun kalınlaşmasına ve eklemdeki kıkırdak ve kemik dokusunun tahrip olmasına sebep olur.
Eklemlerin etrafındaki sinovyum, eklemin düzgün hareket etmesine yardımcı olmak için sıvı üretir. İltihaplandığında kalınlaşır ve eklem bölgesi kızarır, şişer, ağrılı ve hassas bir hale gelir. Zamanla eklemi hareket ettirmek zorlaşır. Hastalık tedavi edilmediğinde eklemin şekli ve yapısı bozularak, zamanla tamamen yok olma riski oluşur.
Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) ve Hamilelik
Romatoid artrit hastalığının şiddeti genellikle hamilelik süresince hafifler ve lohusalık döneminde tekrar artar. Gebelik romatoid artrit hastaları için ek bir sorun yaratmamaktadır.
Enfeksiyonlar romatoid artrite sebep olabilir mi?
Henüz kanıtlanmamış olsa da, birçok bilim insanı Romatoid artritin enfeksiyondan tetiklendiğine inanmaktadır. Geçirilmiş olan bir enfeksiyon bu hastalığın başlamasına neden olabilir. Ancak Romatoid artrit bulaşıcı bir hastalık değildir.
Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Kaynaklı Komplikasyonlar Nelerdir?
Romatoid nodüller:
Akciğerlerde ve vücudun herhangi bir yerinde oluşabilen sıkı doku kütleleri en çok da dirsekler gibi baskı gören eklemlerin etrafında oluşabilmektedir.
Osteoporoz:
Romatoid artrit ve tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etkileri, osteoporoz riskini artırabilir. Bu durumda kemikler zayıflar ve kırılmaya daha yatkın bir hale gelir.
Ağız ve göz kuruluğu:
Romatoid artrit hastalarında, gözler ve ağızdaki nem miktarını azaltan bir rahatsızlık olan Sjögren sendromu görülme olasılığı, diğer kişilere oranla daha yüksektir.
Anormal vücut kompozisyonu:
Romatoid artrit hastalığında, vücut kitle indeksi normal olanlarda dahi, vücuttaki yağ miktarının oranı yağsız kütleye göre daha yüksektir.
Enfeksiyonlar:
Romatoid Artrit hastalığı da, tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu da, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak, başka enfeksiyonların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Kalp sorunları:
Romatoid artrit hastalığı, damarlarda sertleşme ya da tıkanmayı ve kalbi çevreleyen kesede iltihaplanma riskini arttırabilmektedir.
Karpal Tünel Sendromu:
Romatoid artrit bilekleri etkilediğinde meydana gelen iltihaplanma el ve parmaklara uzanan sinirleri sıkıştırarak hareket zorluğu ve ağrıya neden olabilir.
Akciğer hastalığı:
Romatoid artriti olan kişilerde, akciğer dokularında iltihaplanma ve skarlaşma nedeniyle nefes darlığı görülebilmektedir.
Lenfoma:
Romatoid artrit hastalığı lenflerde görülen bir kanser grubu olan lenfoma riskini artırabilir.
Romatoid Artrit Kimlerde Görülür?
Hastalığın kadınlarda görülme oranı erkeklere göre daha yüksektir. Her yaşta ortaya çıkabilse de sıklıkla orta yaş döneminde görülmeye başlar. Genetik yatkınlığı olan kişilerde hastalığın tetiklenerek ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.
Romatoid artrit diğer romatizma çeşitlerinden nasıl ayrılır?
Romatoid artritte genellikle eklemler her iki diz ya da her iki el bileğinin tutulması gibi simetrik tutulur. Hastalığı diğer romatizma çeşitlerinden ayırt etmek için şişen eklemlerin yeri ve uygulanacak bazı kan testleri değerlendirilir.
Romatoid artrit belirtileri nelerdir?
Erken aşamalarda eklemlerde hassasiyet ve ağrı
Uzun süren eklem ağrısı, hassasiyete ek olarak şişme ya da sertlik
Sabahları eklem ağrıları ve eklem sertliğinde artış
Birden fazla eklemde meydana gelen ağrılar
İlerleyen aşamalarda eklemlerde şekil bozuklukları
Bazı vakalarda iştahsızlık ve kansızlık
Cilt altında oluşan yumrular
Romatoid artrit tanısı nasıl konulur?
Hastalık öyküsü ile belirtilerin değerlendirilmesi ve fiziki muayenenin ardından bazı laboratuvar testleri ve eklem görüntülemeleri de incelenerek teşhis konulur.
RTM Sisteminde Romatoid Artrit Hastalığına Yaklaşım
RTM Sisteminde Romatoid Artrit Hastalığının Nedeni
Bedenimiz iç ve dış etmenlere karşı sürekli bir denge içindedir. Bu denge ile yaşam gelişerek devam eder. Denge sürecinde bir aksaklık veya sorun oluştuğunda hastalıklar ortaya çıkar. Hastalıkları, iç ve dış olumsuz şartlara karşı yaşamın devam etmesi için bedende oluşturulan yeni denge veya yeni ayarlar olarak görebiliriz.
RTM Sisteminde Bedende yeni ayarların devreye girmesine neden olan Hastalık Triadı denilen kaynak modeli vardır. Bedende Kirlenme, Sistem Bozuklukları ve DNA’da kod değişikliğinin (epigenetik) olduğu bu üçlü yapı ankilozanspondilit hastalığında şöyle işlemektedir.
KİRLENME:
Bedende toksin birikimine kirlenme deriz. Bu toksinler kimi zaman maruz kaldıklarımız, kimi zaman mitokondrilerde sürekli üretilen serbest radikaller, kimi zaman da bedenin metabolik faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan genel atıklar şeklinde olabilir.
Bazen detoks yani temizleme sistemlerinin yetersiz kalışı bazen de ailesel gen geçişlerindeki bozukluklar bedenin kirlenme süreçlerinde etkin olabilir.
Bedenimizin detoks faaliyetlerini organize etmek için Karaciğer, Deri, Böbrek ve Akciğer görevlendirilmiştir. Detoks organları sayesinde biriken atıklar bedenimizden uzaklaştırılır. Çeşitli sebeplerle detoks organlarındaki bozukluk ya da yetersizlik (aşırı toksin maruziyetine bağlı yetersiz kalma) geriye doğru dokularda toksin birikimine neden olacaktır. Toksinler önce kanda sonra da ilgili olduğu dokuda birikmeye başlayacaktır.
Beden detoks süreçlerindeki aksama ile bilgilenir. Bu bilgilenme sonucunda da ilgili yapılar harekete geçirilir. İlk başlarda savunma sistemi geçici olarak detoks sürecine el atar ve refleks olarak savunma hücrelerini arttırır. Toksik süreç devam ederse o zaman beden DNA’larda kalıcı bilgi değişikliklerine geçiş yapar ve kalıcı olarak savunma hücreleri arttırılır.
Yani artık toksik düzeye göre hareket eden savunma ve savunma hücrelerimiz vardır. İlk başlarda bu iyi gibi gözükür. Çünkü toksisitenin ortaya koyduğu sıkıntılı durum geçici de olsa çözülmüştür. Fakat bu durumun sağlanabilmesi için olması gerekenden daha fazla savunma hücresi devrededir ve buna bağlı olarak da devamlı bir alarm hali vardır. İlk başlarda tolere edilebilen bu süreç ise, daha sonraları yeni örüntülerin kapısını aralar.
Sayı olarak bir hayli fazla olan hücreler zaman içerisinde boş durmazlar ve devamlı olarak kendilerine yeni iş süreçleri belirlerler. Savunma hücreleri zaman içerisinde kandaki toksik yükü azaltma işlemlerini toksik birikimlerin olduğu dokulara kaydırmaya başlarlar. Bu eylem ise yeni bir örüntü sürecinin ilk sinyalleridir. Çünkü birikimlerin olduğu dokular zaman içerisinde savunma hücrelerinin hedefi haline gelmeye başlar.
İlk başlarda genel olan savunma yanıtı zamanla dokulara spesifik hale gelir. Çünkü yeni bilgilenme ile ilgili dokular da zararlı olarak algılanmıştır.
SİSTEMLERDE BOZULMA:
Bazen de savunma sistemimiz tekrarlayan enfeksiyonlar veya yoğun antibiyotik kullanımı ya da ailesel alt yapılar nedeniyle düzensizleşir ve yetersiz hale gelebilir. Bu durum karşısında beden savunma için yeni ayarlar ortaya koyar. Yetersizlik azlık olarak algılansa da beden yeni ayarlar ile tam tersi bir geçiş sergiler. Bu geçiş ile daha sonra var olacak eylemlere karşı kendini korumaya alır.
Bunun için gerekmese de ihtiyaç varmış gibi yedek savunma hücreleri devreye alır ve savunma düzeyini bir olması gerekirken ona çıkarır. Saldırı olunca bu hücreler aksiyona geçerek savunmayı koordine eder. Ama tehlike durumu bitse bile bu hücreler hep saldırı durumunda kalır.
Ancak spesifik bir görevi ve saldıracağı hücre yoktur. Yani bu hücreler hem aktif hem de görevsiz ve boştur.
Peki, bu dolaşımdaki fazla miktardaki görevsiz savunma hücreleri ne yapar?
Diğer sistemlerdeki bozulmalar eğer savunma sistemi sağlamsa karşımıza kronik hastalık olarak çıkar. Ancak savunma sistemindeki bozulmalara ek olarak diğer sistemdeki bozukluklar var ise savunma hücreleri bu bozuklukları düzeltmeyi görev edinebilirler ve düzeltmeye çalışırlar.
Örneğin; Detoks sistemlerindeki bozulma ya da dolaşım sisteminin yetersizliği neticesinde eklemin atıklarının eklem içerisinde birikmesi söz konusu olacaktır.Bu durumda dolaşımda görevsiz halde gezen savunma hücreleri direkt olarak bu birikimlere karşı savaş açacaktır.
DNA’DA BİLGİ DEĞİŞİKLİĞİ:
Yukarıda anlattığımız bedendeki kirlenme ya da sistemlerdeki bozukluklar gibi nedenler DNA da bilgi değişikliği yapar ve bu bilgi değişikliği neticesinde savunma hücreleri artar. Bu artan savunma hücreleri eklemlerde biriken toksinlere ya da metabolik atıklara savaş açıp spesifik hale gelecektir. Bu durum karşımıza Romatoid Artrit olarak çıkacaktır.
RTM Sisteminde Romatoid Artrit Hastalığının Tedavisi
RTM Sisteminde hastalık denilen süreç, aslında hayatın devam ettirilmesi için gerekli olan yeni ayar noktalarıdır. Tedavinin esası hastalığın belirtilerini ortadan kaldırmak değil sorunun kaynağını oluşturan hastalık triadının TEDAVİ TRİADI ile çözümlenmesidir.
Tedavi Triadı ile bedende normal denge durumuna dönüş, bölgesel toksik yük artışına bağlı olarak ortaya çıkan inflamasyon ve neticesinde meydana gelen dejenarasyon sürecinin çözümlenmesi için detoks sürecinin başlatılması hedeflenmektedir. Bedendeki detoks sayesinde bölgedeki mikrosirkülasyon düzenlenmesi, inflamasyon ve dejenerasyon süreçlerinin geri çekilmesi ve bu sayede normal hücresel döngünün sağlanması hedeflenmektedir.
Sistemlerdeki dengesizliğin giderilmesi, dolaşım süreçlerindeki blokajların açılarak akışın sağlanması ve bağışıklık yanıtlarının normalleşmesi temel amaçtır. En nihayetinde bedenin detoks faaliyetleri sağlanarak, bozulan sistemler düzenlenerek DNA’daki epigenetik değişikliklerin birincil ayar noktalarına döndürülmesi sağlanır. Buradaki bir diğer önemli husus ise sürecin tamamen kişiye özgü farklılıklar göz önüne alınarak yürütülmesidir.
Tedavi triadının ana omurgası RTM Fitoterapötikleridir. Fitoterapi protokolü, kişiden alınan ayrıntılı anamnez, laboratuvar ve görüntüleme bulguları ile RTM kliniklerine özgü yapılan ölçümler değerlendirilerek belirlenmektedir. RTM Fitoterapi protokolü ile kaynak kısmını oluşturan hastalık traidı geri çekilerek tedavi edilmektedir. Bitkilerin tohum kısımları ile bedenin bilgilendirilmesi sağlanarak yeni ayar sabitlerini belirleyen DNA’daki epigenetik değişikliklerin normale döndürülmesi hedeflenir.
Bu bilginin normalleşmesi sürecine bedenin de uyum sağlaması için bitkilerin yapraksı kısımları kullanılarak, bedende detoks faaliyetlerinin hızlanması ve sistemlerin düzenlenmesi ile tedavi triadı devreye sokulur. Zaten hastalık triadını geri çektiğinizde beden kendiliğinden norm formuna geçecektir.
Tedavi sürecini hızlandırmak maksadıyla eklem içi ozon enjeksiyonları, Ozon terapi, Hacamat,Akupunktur, Manyetik alan, Lazer, USG ESWT tedavisi gibi diğer geleneksel tıp yöntemleri de hastanın ihtiyacına göre planlanabilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Romatoid artrit hastalığında genetik ve cinsiyetin önemi var mı?
Romatoid artrit gelişmesinde genetik faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Hastaların birinci derece akrabalarında Romatoid artrit gelişmesi normalden dört kat daha sıktır. Tek yumurta ikizlerinde %12‐15 ve çift yumurta ikizlerinde %2‐5 oranında risk bulunmaktadır.
Kadınlarda hastalığın görülme oranı erkeklere kıyasla 2‐3 kat daha fazla olsa da, ilerleyen yaşlarda bu oranın eşitlendiği görülmüştür.
Romatoid artrit nasıl başlar, tanıda gecikme olur mu?
Hastalıkla ilgili şikâyetlerin başlamasından tanı konulmasına kadar geçen sürenin ortalama 4 ay olduğu rapor edilmiştir. Hastalığın başlangıcındaki bulgular hafiftir ve bu hastalığa özgü olmayabilir, yavaş ve sinsi başlayan bir rahatsızlıktır. Ayrıca tanı için faydalanılan laboratuvar parametrelerinin negatif olabilmesi veya başka durumlara bağlı olarak da pozitif çıkabilmesi tanının gecikmesine yol açabilmektedir.
Romatoid artrit engellenebilir mi, erken tanının faydası nedir?
Romatoid artritin oluşum mekanizmaları henüz tam olarak belirlenememiştir. Ancak sağlıklı yaşam tarzı ve sigara kullanmamanın hastalığa karşı olumlu etkisi bilinen bir gerçektir. Erken tanı sayesinde hastalığın başta eklemler olmak üzere tüm vücut sisteminde yaratabileceği hasar yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir
Romatoid Artrit Görülme Sıklığı Nedir?
Hastalığın farklı toplumlarda görülme sıklığı %0.5 ile %1 arasında bildirilmiştir. Yıllık yeni vaka ihtimalinin ise yaklaşık 10 binde 3 olarak değiştiği bildirilmiştir.
Romatoid Artrit Olan Kadın Hastanın Gebeliğinde Sakınca Var mıdır?
Gebeliğin hastalığının kontrol altında olduğu, sessiz dönemine denk getirilmesi tavsiye edilmektedir. Eğer kontrol dışında gebe kalındıysa gereğinde hamilelikte kullanılabilecek tarzda ilaçların alınmasına devam edilebilir. Genellikle hamilelik süresince Romatoid Artrit belirtileri geçici olarak hafiflemektedir, böylece ilaç kullanımını azaltma avantajı doğmaktadır.
Romatizma hastalarına, gebeliğe karar verdiği zaman, öncesinde kullanmakta olduğu uzun etkili birçok ilacı kesmesi önerilmektedir. Bazı durumlarda ilaç kesildiğinde hastalık alevlenebilir ve mümkünse düşük dozda steroid gibi kısa etkili ve bebek için daha zararsız ilaçlarla hastalık baskılanmaya çalışılır.
Sigaranın Romatoid Artrit Oluşumunda Etkisi Var mıdır?
Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi Romatoid Artrit oluşumunda da sigara kullanmanın olumsuz etki ettiği net olarak bildirilmiştir.
Diş Sorunlarının Romatoid Artrit Oluşumunda Rolü Var mıdır?
Klinik araştırmalara göre diş çürüklerinin tedavi edilmediğinde romatoid artritin meydana gelmesinde etkili olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte tekrar eden bakteriyel ve viral enfeksiyonların, özellikle de diş, bademcik ve safra kesesindeki iltihaplanmaların romatoid artritin oluşumunda etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Romatoid Artritten Korunmak İçin neler yapmalıyız?
Fazla kilolardan kurtulmak
Sigara içmemek
Diş sağlığına özen göstermek
Düzenli egzersiz yapmak
Dengeli ve sağlıklı beslenmek
Alkolden uzak durmak
Stresi yönetmek
Rahat ve topuksuz ayakkabı giymek
Eklem tutulumu nasıldır?
Romatoit Artrit hastalığında eklem tutulması şiddetli ağrıya neden olur. Bazen başlangıçta görülmese de ilerleyen zamanda bu ağrılara şişlikler de eklenir. El ve ayak parmaklarındaki gibi küçük eklemleri karşılıklı yani simetrik olarak tutar. Nadir de olsa başlangıcı kalça ve omuz gibi büyük eklemlerde de görülebilir. Ancak zamanla mutlaka küçük eklemler de tutulur ve tanı için küçük eklemlerin simetrik tutulumu beklenir. Özellikle sabah saatlerinde iltihaplı eklemlerde uzun süren tutukluk, ağrı veya sertlik görülmektedir. Ağrıların şiddeti geceleri daha fazladır.
Romatoid artritte genellikle omurga tutulumu görülmez. Bazı vakalarda boyun omurlarında tutulum olabilir ve başın arka kısmında, ensenin üst bölümünde şiddetli ağrıya neden olur. Tutulan eklemler uygun şekilde tedavi edilmediği zaman yapılarında hızla ilerleyen bir bozulma yaşanabilir ve zamanla ileri seviyelerde şekil bozukluğu gelişir.
İltihaplı eklemlere aşırı sıcak uygulanması zarar verir ve şikâyetleri artırır. Tam aksine, özellikle yeni şişmeye başlayan eklemlere soğuk uygulaması yapmak rahatlatıcı etki yapabilir.
İç organ tutulumu var mıdır?
Romatoid artritte belirgin bir iç organ tutulumu aranmaz. Ancak birçok müzmin hastalıkta olduğu gibi uygun tedavi gerçekleşmediği takdirde, zamanla bazı iç organlar da etkilenebilir. Bu tutulumların hastalığın özelliklerinden mi yoksa devamlı kullanılan ilaçlardan mı kaynaklandığı net değildir. Giderek daha hareketsiz bir yaşam sürmek de romatoit artrite başka bozuklukların eklenmesine sebep oluyor olabilir. Büyük olasılıkla tüm bu faktörler beraber etki etmektedir. Sonuçta Romatoit artrit bir kas-iskelet sistemi hastalığıdır ve bir iç organ hastalığı olarak kabul edilemez.
Romatoid Artrit İlaçlarını Hamilelik Sırasında Kullanmak Tehlikeli Midir?
Romatizma tedavisinde kullanılan ilaçlar, hamilelikte kullanılabilirlik durumuna göre üç grupta incelenebilir. İlk grupta gerek anne gerekse bebek için çok az risk taşıdığından gebelikte güvenle kullanılabilecek olanlar bulunur.
İkinci grupta özel durumlarda doktor kontrolünde ve dikkat etmek şartıyla hamilelikte kullanımı güvenli olan ilaçlar vardır. Bu kategorideki ilaçlar bebeğe plasentadan çok düşük dozda geçerler.
Üçüncü gruptaki ilaçlar kesin olarak bebeğe zarar verdiği bilinen ilaçlardır. Bu gruptakiler hamile hastalar tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır. Hatta mümkünse gebe kalmadan belirli süre önce mutlaka bırakılmaları gerekir.
Romatoid Artrit Cerrahisi Nasıldır?
İlaçların yetersiz kaldığı, önlenemez şekilde ciddi eklem hasarı ile buna bağlı ağrı ve hareket bozukluğu oluşan vakalarda, hasarlı eklemleri onarmak için ameliyat gerekebilmektedir. Cerrah tarafından hasarlı eklem parçaları yapay maddelerle değiştirilebilir. Cerrahi operasyonun başarısını artırmak için öncesinde kasları hazırlayacak bir egzersiz programı önerilebilir. Yeni eklemden maksimum faydayı sağlayabilmek için çoğu ameliyat sonrası rehabilitasyon uygulanır.
Romatoit Artrit hastaları nasıl beslenmeli?
Romatoit Artrit tedavisine ilave olarak beslenme tarzındaki yapılacak sağlıklı değişikliklerin önemi bilinmektedir. Akdeniz tarzı beslenmenin iltihabı baskılamada ve eklem ağrılarını azaltmada etkili olduğu düşünülmektedir. Bu tarz beslenmenin temeli, sebze ve meyve ağırlıklı, yeterli yağsız et ve daha fazla balık tüketilen bir diyet uygulamaktır. Sağlıklı yağlar içeren badem ve ceviz gibi kuruyemişler tüketilebilir. İltihabı arttırabilen özellikteki gıdalardan, örneğin kızartmalar, rafine karbonhidratlar, gazlı içecekler, hayvansal yağlar, hazır gıdalar ve işlenmiş etlerden kaçınmak gereklidir.
Romatoit artrit kronik hastalık mıdır?
Ataklar arasında bazen uzun süreli sessiz dönemler görülebilse de, Romatoit artrit genellikle birden fazla eklemi tutan, kronik ve uzun süreli bir hastalıktır.
İltihaplı eklem romatizması tedavi edilmezse ne olur?
İltihaplı eklem romatizması tedavi edilmediğinde kişinin yaşam kalitesini, hareket kabiliyetini yüksek seviyede düşürebilen, şiddetli ağrılara ve eklemlerde ciddi şekil bozukluklarına yol açabilen bir hastalıktır.
Romatoid artrite hangi bitki iyi gelir?
Yangı ve ağrı giderici etkileri, vitamin bakımından zenginlikleri, sakinleştirici özellikleri nedeniyle, Kuşburnu, Papatya, Zencefil, Zerdeçal, Meyan kökü gibi bitkilerin Romatoid artrite iyi geldiği düşünülmektedir.
Romatizmaya sıcak mı iyi gelir soğuk mu?
Aktif iltihaplanma durumlarında sıcak uygulanması iyi gelmez ve hatta şikâyetleri alevlendirebilir. Soğuk uygulaması yapmak ise rahatlama sağlayabimektedir.
Romatoid artrit kendiliğinden geçer mi?
Romatoid artrit, yani iltihaplı romatizma kendiliğinden geçmez, uzun süreli bir tedavi gerektiren kronik bir hastalıktır.
İltihaplı romatizmayı ne tetikler?
Geçirilen enfeksiyonlar, stres, dengesiz beslenme, sigara içmek, aşırı soğuk ya da sıcak hava iltihaplı romatizmayı tetikleyebilmektedir.
Romatoid artrit tamamen iyileşir mi?
Hastalığın oluşum nedenleri tam olarak tespit edilmediğinden, tamamen ortadan kaldırılmasının çözümü de bulunmuş değildir. Ancak tedavi edilebilen bir hastalıktır ve tamamen kontrol altına alınması da mümkün olabilmektedir. Uygun tedavi sayesinde şikâyetler bertaraf edilmekte, eklem dışı organ tutulumları engellenebilmekte ve geri dönüşü olmayan eklem hasarları da önlenebilmektedir.
Romatoid artrit tedavisi ne kadar sürer?
Genellikle uzun süreli tedavi gerektiren bir hastalık olan iltihaplı romatizmanın tedavi süresi hastanın yaşına, hastalığın seviyesi ve atakların sıklığına, sahip olduğu diğer hastalıklara ve tedaviye gösterdiği uyuma göre değişiklik gösterir.
Romatoid artrit hangi organlara zarar verir?
Romatoid artrit çoğunlukla küçük ve bazen de büyük eklem tutulumuna sebep olan bir kas ve iskelet sistemi hastalığıdır.
Ateşli romatizma ne demek?
Tıptaki adıyla akut romatizmal ateş (eklem romatizması) halk arasında Beta olarak isimlendirilen, A grubu Beta Hemolitik Streptokok bakterisinin yol açtığı boğaz enfeksiyonu sonrasında ortaya çıkan, eklemleri, kalbi, beyni ve cildi etkileyerek bozukluklara sebep olan bir hastalıktır.
Eklem dışı romatizma nedir?
Eklem dışı kökenli ağrılı belirtilere sebep olan, yumuşak dokuları etkileyen bir romatizmadır. Daha çok omuzlar, dirsekler, göğüs, bilekler, parmaklar, bel, kalça, ayak ve dizlerdeki eklemleri çevreleyen alanda meydana gelir. Etkileyebildiği yerler asıl olarak, lifli kapsüller, eklem kapsülleri, tendon kılıfı ve tendonlar, kaslar, bağlar, deri altı ve yağlı bağ dokusudur.
Romatoid Artrit hastaları spor yapabilir mi?
Eklem iltihabı hastalığında düzenli egzersiz yapmak eklemleri çevreleyen kasları güçlendirmek açısından da faydalıdır. Fakat hastalık belirtilerinin aktif olduğu atak dönemlerinde, özellikle de sorunlu bölgelerin zorlanmaması gerekmektedir. Egzersizlere başlarken az sayıda ve hafif hareketlerin seçilmesi, herhangi bir rahatsızlık hissedilmediği sürece yavaş yavaş artırılması önerilmektedir.
Romatoid artrit tehlikeli mi?
Romatoid artrit zamanında ve uygun şekilde tedavi edildiğinde kontrol altına alınabilen ve hayatı tehdit etmeyen bir hastalıktır.
İltihaplı romatizma akciğere vurur mu?
Romatoid artriti olan kişilerde, zaman içinde ilerleyen nefes darlığına sebep olabilecek biçimde akciğer dokularında enfeksiyon ve görülme riski mevcuttur.
Romatoid artrite kaplıca iyi gelir mi?
Aşırı sıcak uygulanması iltihaplı eklemlere zarar vererek şikâyetleri arttırabilir ve hastayı rahatsız edebilir. Bu nedenle Romatoid artrit tedavisinde kaplıca kürleri önerilmez.
Deniz romatizmaya iyi gelir mi?
Denize girmek ve deniz banyosu yapmak serinletici ve ferahlatıcı etkisi nedeniyle romatizma hastasına iyi hissettirebilir.
Yürümek romatizmaya iyi gelir mi?
Hastalığın aktif dönemde eklemleri zorlamamak gerekir. Ancak dönemleri dışında düzenli egzersiz yapmanın koruyucu ve önleyici rolü bulunmaktadır.
Yalancı Gut (Psödogut) nedir?
Yalancı gut eklemlerde hızla meydana gelen şişme ve ağrıyla gelişen bir eklem romatizmasıdır. Gut hastalığına benzediği için yalancı gut olarak da isimlendirilmektedir.
Yalancı romatizma nedir?
Romatizmal hastalıkların çoğunluğunun kesin kaynağı bilinmemektedir. Romatizma tanımı çok sayıda hastalığı kapsamaktadır ve hastalık semptomlarının diğer hastalıklara benzediği durumlarda ayırt edici tanı konması önemlidir.
Kaç çeşit romatizma hastalığı var?
Temel olarak romatizmal hastalıklar 2 grupta incelenir.
1) İltihabi olanlar:
a) Stafilokok, streptokok ve tüberküloz basili gibi çeşitli mikropların eklemde yerleşmesiyle ortaya çıkar.
b) Bağışıklık sisteminin bozulması neticesinde gelişen mikropsuz iltihap türüne ait önemli örnekler, Romatoid artrit, Ankilozan spondilittir. Ayrıca yaygın bağ doku iltihabına yol açan hastalıkların en çok bilinen örneği de Sistemik Lupus Eritematozus’dur.
c) Gut ve yalancı gut hastalığında olduğu gibi, başta ürik asit olmak üzere diğer kristallerin eklemlerde ve diğer dokularda yerleşerek yarattığı tahriş sonucu meydana gelen iltihap türü de mevcuttur.
2) İltihabı olmayanlar:
İltihabi olmayan romatizmaların en önemlisi kireçlenme yani artrozdur. Artrozda eklemde iltihap değil aşınma vardır. Zamanla eklem içindeki kıkırdak incelerek kaybolur ve eklemin kenarlarında kemik çıkıntıları oluşur. İltihabı olmayan romatizmaların en önemli sebepleri kaza, darbe, mekanik sebepler, metabolik ve psikolojik sorunlardır.
İçindekiler
İçeriklerimiz sadece bilgilendirme amaçlıdır. Web sitemizde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.