RTM (Remember & Regeneration Therapy Method)
RTM Ekolü ve Özgün Metodolojisi : Bütüncül Sağlığa Benzersiz Bir Yaklaşım
RTM, semptomları baskılamak yerine hastalığın kaynak ve nedenlerine odaklanarak bedenin kendini iyileştirme potansiyelini aktive etmeyi hedefleyen yeni nesil bir bütüncül tıp ekolüdür. Hipokrat’ın “hastalığa değil hastaya odaklan” öğretisi ile İbn-i Sina’nın bedenin kendi onarım gücünü merkeze alan kadim bilgeliğinden ilham alan bu özgün ekol, Dr. Mustafa Yaşar tarafından modern ve geleneksel tıbbın interdisipliner bir sentezi olarak inşa edilmiştir.
RTM Ekolü ’nde odak, hastalığın adına veya semptomlara değil; bedendeki dengesizliklerin kök nedenlerine yöneliktir. Her bireyin biyolojik, çevresel ve duygusal farklılıkları dikkate alınarak kişiselleştirilmiş RTM Protokolleri tasarlanır.
RTM Clinic ’te uygulanan bu protokoller, orijinal RTM Fitoterapötikleri ve 40’a yakın RTM bütüncül metoduyla birlikte yürütülür.
RTM Felsefesi: Remember & Regeneration – Bedenin kendi iyileştirme zekâsını uyandırmak;
30 yılı aşkın klinik pratik ve 140 binin üzerinde vaka deneyimiyle etkinliği kanıtlanmış olan RTM metodolojisinin temel felsefesi, hastalığı doğuran zincirin en başından itibaren geriye doğru sarmak ve geçici çözümler yerine dengeli, kalıcı ve sürdürülebilir iyilik haline ulaşmaktır. Bu felsefe, iki ana prensip üzerine kuruludur:
• Remember (Hatırlama): Bedenin, çeşitli nedenlerle unuttuğu sağlıklı çalışma hafızasını ve kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını yeniden aktive etmektir.
• Regeneration (Yenilenme): Kirlenme ve sistemsel bozulmalar sonucu hücre ve doku düzeyinde oluşan hasarları onarmak, özellikle DNA düzeyindeki epigenetik değişimleri yeniden düzenleyerek bedeni yeniden yapılandırmaktır.
RTM metodolojisi, bedenin kendi kendini iyileştirme gücünü “hatırlamasını” (Remember) ve çok katmanlı bir “yenilenme” (Regeneration) sürecine girmesini hedefler.
RTM Ekolü, hastalıklara bir anda ortaya çıkan sağlık sorunları olarak değil, bedenin zorlayıcı yaşam koşullarına verdiği anlamlı ve adaptif tepkiler olarak yaklaşır. Sağlığın kaybına giden süreç, her bireyin özelinde Kaynak–Neden–Sonuç prensibi, Hastalık Triadı ve Dört Boyutlu Beden Yapısı perspektifiyle; multidisipliner bir yaklaşımla derinlemesine analiz edilir. Hastalığın gelişimi, tetikleyici faktörlerden başlayarak klinik tabloya kadar uzanan bir yolculuk olarak ele alınır.
RTM Bütüncül Tanı Yaklaşımı ve Yöntemleri;
RTM Ekolü’nün özgün prensipleri ve metodlarının klinik uygulama merkezi olan RTM Clinic’te; ileri tanı olanakları ve çok katmanlı RTM metotları bütüncül bir yaklaşımla ele alınır. Bu süreçte elde edilen tüm veriler RTM Clinic’in multidisipliner uzman ekipleri tarafından derinlemesine analiz edilir.
RTM yaklaşımında tanı süreçlerinin temelinde, bedeni dört ayrı katmanda inceleyen "Dört Boyutlu Beden Yapısı" analizi yer alır:
Dört Boyutlu Beden Analizi;
RTM’in bütüncül perspektifi insan bedenini yalnızca fiziksel yapısıyla değerlendirmekle kalmaz; Fiziksel, Kimyasal, Elektriksel ve Enerji Bedeni olmak üzere dört boyutta ele alır.
Dörtlü beden yapısı, DNA’dan başlayarak vücudumuzdaki bütün görsel ve fonksiyonel işlevleri kapsar.
1. Boyut - Fiziksel Beden:
Kas-iskelet sistemi, organlar, hücreler ve dokuların yapısal bütünlüğünü temsil eder. Fiziksel beden; postür, dolaşım, kas gücü ve organ fonksiyonlarının sağlıklı işleyişi için temel zemindir. RTM Clinic’te manuel terapi, postüral düzeltmeler, dolaşım iyileştirmeleri, hücresel destek programları ve fiziksel dengeyi yeniden kurmaya yönelik uygulamalar ve fiziksel dengeyi yeniden kurmaya yönelik uygulamalar bu boyutu hedefler.
2. Boyut - Kimyasal Beden:
Hormonlar, enzimler, nörotransmitterler ve tüm biyokimyasal süreçlerin oluşturduğu yapıdır. Bu boyut, bedenin enerji üretimi, bağışıklık dengesi ve metabolik düzeni açısından belirleyicidir.RTM Clinic’te fitoterapi, kişiye özel terapötik beslenme protokolleri, IV terapiler, detoksifikasyon destekleri ve metabolik dengelemelerle kimyasal bedenin işleyişi optimize edilir.
3. Boyut - Elektriksel Beden:
Hücrelerin birbirleriyle kurduğu elektriksel iletişim ve sinir sistemi üzerinden gerçekleşen sinyalizasyonu kapsar. Hücresel iletişim, kalp ritmi, beyin dalgaları ve sinir ağı bu boyutun merkezindedir.RTM Clinic’te PEMF (Pulsed Electromagnetic Field), frekans terapileri, sinir ağı regülasyonu ve elektriksel blokaj çözümleri ile bu iletişim yeniden dengelenir; elektriksel akış sağlıklı hale getirilir.
4. Boyut - Enerji Bedeni:
Bedenin evrensel yaşam enerjisinin (Qi) akışını sağlayan meridyen kanalları ve bu kanallar üzerindeki ana enerji merkezleri olan 7 çakradan oluşur. Bu görünmez enerji ağı,diğer üç bedenin de sağlıklı işleyişini doğrudan etkiler. Enerji akışındaki bir blokaj veya dengesizlik, zamanla elektriksel, kimyasal ve fiziksel sorunlar olarak kendini gösterebilir. Bedenin yenilenme kapasitesi zayıflar, blokajlar oluşur. RTM Clinic’te Enerji Bedeni, Meridyen Tarama gibi yöntemlerle analiz edilir. Akupunktur, refleksoloji, meridyen dengeleme,enerji regülasyonu ve yaşam enerjisini yeniden uyaran enerji tıbbı uygulamalarıyla bu boyuttaki blokajlar çözülerek bedenin bütünsel dengesi yeniden sağlanır; böylece dört boyutun tümü uyum içinde çalışmaya başlar.
Bu dört beden boyutu, modern tıbbın gelişmiş tanı yöntemleri ile RTM’ye özgü metotların entegre edildiği kapsamlı tanı metodolojisiyle derinlemesine analiz edilir:
o RTM Anamnezi, Laboratuvar Testleri, Meridyen Tarama, Termografik Tarama, Toksisite Ölçümleri gibi yöntemlerle kişinin genetik mirası, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve stres faktörleri ayrıntılı biçimde incelenerek hastalığın kaynak ve nedenleri ortaya konur.
o Bu bütüncül değerlendirmeler sonucunda, her birey için kişiselleştirilmiş tedavi planının omurgasını oluşturan benzersiz bir “Kişisel Sağlık Haritası” hazırlanır.
Kişiye Özel RTM Yaklaşımı;
RTM Ekolü, “hastalığa değil hastaya odaklanan” bütüncül felsefesi doğrultusunda, her bireyin benzersizliğinden hareket ederek hastalıkları da kişiye özel dinamikleriyle ele alır. RTM yaklaşımına göre aynı hastalık farklı kişilerde bambaşka kaynaklardan doğabilir; aynı faktörler ise kişiden kişiye farklı sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle RTM Clinic’te standart protokoller yerine her klinik tablo hasta odaklı olarak değerlendirilir ve kişiye özel RTM tedavi planları hazırlanır.
Tanı sürecinde kişinin genetik mirası, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, stres faktörleri ve duygusal durumu ayrıntılı biçimde incelenerek kişisel “Hastalık Triadı” haritası çıkarılır.
Ortaya çıkan çok katmanlı RTM tedavi planları; fitoterapötik desteklerden beslenme düzenlemelerine, hormonal dengelemeden detoksifikasyona ve özgün RTM metotlarının uygulanmasına kadar bireyin ihtiyaçlarına özel çözümler içerir.
Hastalık Süreci ve RTM Perspektifi;
RTM Ekolü’nün bütüncül yaklaşımında sağlığın kaybına giden fizyopatolojik süreç, çok katmanlı bir modelle ele alınır.
Bu modelin temelinde, bedenin sağlıklı durumdaki standart değerlerinin, sürekli maruz kalınan tetikleyici faktörler nedeniyle kalıcı olarak sapması ve bunun sonucunda "hastalık" olarak tanımlanan yeni bedensel değerlerin oluşması yatar.
1. Tetikleyiciler: Fizyopatolojik Süreci Başlatan Faktörler;
• İşlenmiş gıdalar, toksin yükü ve düzensiz beslenme
• Hareketsiz yaşam tarzı, oksijen yetersizliği
• Kronik stres, duygusal travmalar
• Gereksiz ilaç kullanımı, kimyasal maruziyet
• Çevresel toksinler, ağır metaller ve olumsuz alışkanlıklar
Bu faktörler, bedenin doğal mekanizmalarını zorlayarak sürecin merkezindeki Kaynağı tetikler.
2. Kaynak: Hastalığın Üç Mekanizması - (Etiyoloji);
o Kirlenme (Body Contamination): Toksinler, ağır metaller, işlenmiş gıdalar, oksidatif stres ve duygusal yükler bedenin doğal arınma kapasitesini zorlar ve yıpratır. Hücre içi ve dışı toksin birikimi artar, mitokondriyal enerji üretimi azalır, detoks mekanizmaları zayıflar ve bedenin mevcut şartlarda kaldıramayacağı bir atık yükü oluşur.
o Sistemlerin Bozulması (Distortion of Body Systems): Birçok etken bedenin sistemleri üzerinde zorlayıcı etki oluşturur. Buna bağlı olarak da bağışıklık, sinir, hormonal, sindirim ve dolaşım sistemleri arasındaki iletişim ve uyum bozulur. Kronik inflamasyon, hormonal düzensizlikler ve otoimmün süreçler bu aşamada ortaya çıkar.
o DNA ve Epigenetik Değişimler (DNA Information Change): Genetik kod sabit kalsa da, genlerin nasıl çalışacağını belirleyen epigenetik mekanizmalarda değişimler ortaya çıkar. Tetikleyici faktörlerin etkisiyle bedenin normal değerlerinde bozulmalar meydana gelir ve bu değerler normal değerlerin yerini alarak hastalık olarak tanımlanan bedenin yeni standartlarını oluştur.
Hastalık Triadı’nda bazen yalnızca kirlenme hastalığın kaynağı olurken, bazen sistemsel bozulmalar ya da DNA’yı etkileyen epigenetik değişimler belirleyici olur. Kimi durumlarda ise üç mekanizma bir arada ilerleyerek klinik tabloyu şekillendirir. RTM’nin farkı, hastalığı bu üç mekanizmayı birlikte analiz ederek kaynak ve nedenlerini saptaması ve bu doğrultuda tüm mekanizmaları kapsayan tedavi protokolleri uygulamasıdır.
3. Neden: Hücresel Düzeyde Fonksiyonel Sapmalar (Patofizyoloji);
Hastalık Triadı’ndaki bu bozulmalar zamanla hücresel düzeye iner. Kaynakların hücresel metabolizmayı değiştirerek oluşturduğu biyokimyasal, yapısal ve elektriksel farklılaşmalar ile hücrelerde başlayan fonksiyonel sapmalar, hastalığın nedenlerini oluşturur:
• Genomik istikrarsızlık ve hızlanan telomer kısalması
• Mitokondriyal enerji kaybı ve kronik yorgunluk
• Kök hücre tükenmesi ve yenilenme kapasitesinin azalması
• Hücresel yaşlanma (senesens) ve “zombi hücre” birikimi
• Protein kalite kontrol (Proteostaz) kaybı ve hücresel iletişim ağlarının bozulması
• Enzimatik ve hormonal yapıların değişimi
Bu süreçte kronik inflamasyon artar, fibrozis hızlanır ve hücresel yenilenme kapasitesi giderek zayıflar.
4. Sonuç: Klinik Tablo ve Hastalıklar;
Standart beden değerleri ile bedenin mekanizmalarındaki standart faaliyetler koordine edilirken, maruz kalınan anlık etkiler ile refleks beden değerleri oluşur. Bu değerler geçici olarak bedensel mekanizmalar tarafından yönetilerek normal değerlere dönebilen anlık değişimlerdir. Bedenin maruz kaldığı tetikleyici faktörlerin sürekliliği durumunda ise ortaya çıkan yeni değerler normal seviyelerine dönemez.
Hücresel düzeyde başlayan bu fonksiyonel sapmalar belirli bir eşiği aşarak bedenin yeni değerleri olarak kalıcılaştığında ise “Sonuç”olarak tanımlanan klinik tablo ortaya çıkar. Hormonal dengesizlikler, otoimmün hastalıklar, metabolik, dolaşımsal ve sistemik bozukluklar ile yorgunluk, ağrı, tansiyon, diyabet, migren gibi teşhisler yalnızca bu zincirin son halkasıdır.
RTM Bütüncül Tedavi Yaklaşımı: Kaynağından Başlayarak Zinciri Onarmak;
RTM, hastalığın yalnızca “sonuç” olarak görünen semptomlarına değil; sürecin başladığı “Kaynak” ve “Neden” boyutlarına odaklanır. Amaç, belirtileri baskılayarak geçici bir rahatlama sağlamak değil; hastalığı doğuran zinciri en başından itibaren geriye doğru sarmaktır.
RTM’nin bütüncül tedavi ekolünün klinik uygulama merkezi olan RTM Clinic’te Kişiye Özel perspektifle planlanan tedavi protokolleri, Dr. Mustafa Yaşar tarafından RTM sistemine özel geliştirilen formülasyonlarla üretilen RTM Fitoterapötikleri ve 40’a yakın RTM bütüncül tedavi metoduyla birlikte yürütülür. RTM tedavi protokolleri; bedenin kendini iyileştirme kapasitesini yeniden aktive etmek için üç temel hedef üzerine inşa edilir:
1. Arındırma (Temizlenme): Bedendeki toksik, kimyasal ve duygusal yükü temsil eden Kirlenme temizlenir; doğal detoks yolları yeniden etkinleştirilir ve biyolojik dengeyi zorlayan yükler ortadan kaldırılır.
2. Onarma (Sistemlerin Düzenlenmesi): Bozulan sistemler arasındaki iletişim ve biyolojik uyum yeniden kurulur; hücresel enerji üretimi desteklenir, kronik inflamasyon kontrol altına alınır ve bedenin tüm sistemleri onarılarak senkronize edilir.
3. Yenileme (DNA ve Epigenetik Düzeyde Onarım): Epigenetik değişimlerin sağlıklı forma dönmesi desteklenir; böylece bedenin en derin seviyedeki hücresel onarım ve yenilenme kapasitesi tetiklenir.
Bu bütüncül yaklaşım sayesinde, hastalığın kaynağı ve nedenleri ortadan kaldırılır. Beden, doğasında var olan muazzam iyileştirme zekasını yeniden hatırlar; biyolojik sistemler dengelenir, epigenetik düzeyde sağlıklı işleyiş yeniden kurulur. RTM, yalnızca geçici bir semptom baskılaması değil; kalıcı, güvenli ve sürdürülebilir bir iyilik hali sağlar.
Koruyucu Sağlık ve Kişiselleştirilmiş Protokoller;
RTM metodolojileri yalnızca mevcut hastalıkları tedavi etmekle sınırlı değildir; koruyucu sağlık yaklaşımına da odaklanır. Detoks protokolleriyle bedenin toksik yükünü azaltır, anti-aging programlarıyla hücresel yaşlanmayı yavaşlatır ve sistemlerin işlevselliğini en üst seviyeye çıkarır. Böylece bireyler yalnızca hastalıklardan arınmakla kalmaz; uzun vadede sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürme kapasitesine ulaşır.
RTM Fitoterapötikleri: Tedavinin Bilimsel Gücü;
RTM’nin benzersiz yaklaşımını ve bilimsel altyapısını güçlendiren en önemli unsurlardan biri, tedavi protokollerinde kullanılan RTM Fitoterapötikleri'dir. Bu ürünler, sıradan bitkisel desteklerden farklı olarak, RTM metodolojisine entegre edilmiş, kontrollü ve kişiye özel şekilde uygulanan farmakolojik düzeyde etkili bitkisel formülasyonlardır.
Dr. Mustafa Yaşar’ın orijinal formülasyonlarıyla, Türkiye’nin en gelişmiş bitkisel Ar-Ge merkezlerinden biri olan MY Lab'de geliştirilen RTM Fitoterapötikleri,MY Pharma tesislerinde GMP/GLP standartlarında ve FDA normlarına uygun olarak üretilir.
Bu özel formülasyonlar sayesinde Fitoterapi, RTM sisteminde yalnızca destekleyici bir unsur değil; kirlenmeyi geri çeken, epigenetik değişimleri düzenleyen, hücresel yenilenmeyi başlatan ve bedenin kendi kendini iyileştirme kapasitesini yeniden aktive eden temel tedavi bileşenidir.
RTM: Felsefeden Şifaya Uçtan Uca Entegre Ekosistem;
RTM Bütüncül Tıp Ekolü, perspektifini tek bir metotla sınırlamak yerine; modern tıbbın güçlü tanı yöntemlerini, fonksiyonel, rejeneratif, koruyucu, geleneksel ve tamamlayıcı tıp ekollerinin bütüncül yöntemleriyle entegre eder. Fitoterapiden akupunktura, ozon ve manuel terapiden homeopatiye kadar 40’a yakın bütüncül metot, kişiye özel RTM protokollerinde bir araya gelir.
AncakRTM Ekolü'nü dünyada benzersiz kılan yalnızca bu çok yönlü özgün metodolojisi değil, aynı zamanda bu felsefeyi hayata geçiren ve destekleyen pek çok bileşeni aynı çatı altında entegre eden RTM Ekosistemi'dir.
Bu ekosistemde; RTM Clinic’in 140 bini aşkın vaka ile kanıtlanmış klinik tecrübesi, MY Lab’in fitofarmakolojik Ar-Ge deneyimi ve MY Pharma’nın uluslararası standartlardaki üretim gücü aynı misyonun çerçevesinde MY Group çatısı altında birleşir.
Dr. Mustafa Yaşar’ın vizyonu ve birikimiyle hayata geçirdiği bu sinerjik ekosistem sayesinde, bir formülün bilimsel olarak tasarlanmasından en saf haliyle üretilmesine ve RTM protokolleriyle hastaya şifa olmasına kadar tüm süreç, RTM ekosisteminin tam kontrolü ve güvencesi altında yürütülür.